GENEL KİMYA II

Yükseltgenme elektron verme,
indirgenme elektron almadır.

Yükseltgenme elektron verme,
indirgenme elektron almadır.

Bir atom için yükseltgenme sayısı ya da yükseltgenme basamağı atomdaki
negatif ve pozitif yüklerin toplamı olarak tanımlanabilir.

Galvanik hücrelerle ilgili ilk çalışmalar, Luigi Galvani (1780) ve Alessandro Volta (1800) adlarındaki bilim adamları tarafından gerçekleştirildiğinden bu tip hücreler Galvanik veya Voltaik hücre olarak bilinmektedirler.

İki farklı çözelti arasındaki difüzyon potansiyelini düşürmek için kullanılan, iki çözelti arasındaki elektrik akımının geçişini sağlayan ve içinde elektrolit bulunduran köprü şeklinde cam boruya tuz köprüsü denir.

Bir elementin içindeki atomun, bir iyonun veya içerisindeki her bir atomun veya bir molekülün yükseltgenme sayılarının belirlenmesinde aşağıdaki kurallar geçerlidir:

Doğru cevap A'dır.

Bir elementin içindeki atomun, bir iyonun veya içerisindeki her bir atomun veya bir molekülün yükseltgenme sayılarının belirlenmesinde aşağıdaki kurallar geçerlidir:

Doğru cevap E'dir.

Yarı tepkime yöntemiyle yükseltgenme-indirgenme tepkime denkleminin denkleştirilmesinde sırasıyla aşağıdaki basamaklar uygulanır:

Doğru cevap B'dir.

Hücreden elektrik akımı geçirilerek kendiliğinden gerçekleşmeyen bir kimyasal tepkimenin gerçekleştirildiği elektrokimyasal hücre ise elektrolitik hücre olarak adlandırılır. Doğru cevap A'dır.

Piller; birincil, ikincil ve yakıt pilleri olarak sınıf­landırılır. Doğru cevap C'dir.

Birincil piller, yaklaşık 1,5 V luk bir potansiyel sağlarlar. Hücre tepkimesi tersinir değildir ve tepkime dengeye ulaştığında pil atılır, tekrar doldurulamaz. Kuru pil olarak da adlandırılan bu tip piller genellikle el fenerlerinde, fotoğraf makinelerinde, taşınabilir radyolarda, çocuk oyuncakları vb. yerlerde kullanılır. Doğru cevap A'dır.

İkincil piller kullanılmadan önce kendiliğinden oluşan tepkimenin yönü dış elektrik kaynağıyla tersine çevrilir ve tepkimeye girenlerin dengede olmayan karışımları oluşturulur. Tepkime dengeye gelinceye kadar ilerleyerek elektrik kaynağı sağlar. Tepkime dengeye geldiğinde tekrar doldurulması (şarj  edilmesi) gerekir. Doğru cevap B'dir.

Yanma tepkimeleri redoks tepkimeleri olduğundan, bu tepkimelerin elektrokimyasal yolla yürütülmesi durumunda, elde edilen enerjinin verimi oldukça yüksektir. Hidrojen veya metan gibi yakıtların yanma enerjilerinin elektrik enerjisine dönüştürülmesini sağlayan pillere yakıt pilleri denir. Doğru cevap C'dir.

Elektrot potansiyelleri, içinde bulunduğu çözeltideki iyonun derişimine de bağlı olarak değişmektedir. Farklı derişimlerde çözelti içeren aynı yarı hücrelerin uygun şekilde bağlanmasıyla oluşturulan hücreye derişim hücresi denir. Farklı derişimlerdeki iki çözelti arasındaki temas tuz köprüsü ile sağlanıp, elektrotların iletken tel yardımıyla bağlandığı bir düzenekte; derişik çözeltide indirgenme, seyreltik çözeltide yükseltgenme gerçekleşir. Doğru cevap A'dır.

Hücre potansiyelinin derişim ve basınçla değişimine ait formül ilk kez Walter Nernst tarafından
geliştirilmiştir. Standart olmayan koşullardaki redoks tepkimesine ait hücre potansiyeli ile redoks tepkimesindeki tepkimeye girenlerle tepkime ürünleri arasında oran vardır. Bir galvanik hücrede yürüyen redoks tepkimesiyle kimyasal enerji, elektrik enerjisine dönüşür. Doğru cevap C'dir.

S2-, SO42-, H2O ve CO2'de yükseltgenme sayısı -2 iken; NaH bileşiğinde hidrojenin yükseltgenme sayısı -1'dir.

Doğru cevap D seçeneğidir.

Faraday sabiti, 1 mol elektronun sahip olduğu elektriksel yüktür ve değeri 96485 coulombdur. Hesaplamalarda kolaylık olsun diye yuvarlanarak 96500 coulomb olarak alınmaktadır.

Faraday sabiti, 1 mol elektronun sahip olduğu elektriksel yüktür ve değeri 96485 coulombdur. Hesaplamalarda kolaylık olsun diye yuvarlanarak 96500 coulomb olarak alınmaktadır.

NERNST EŞİTLİĞİ
Hücre potansiyelinin derişim ve basınçla değişimine ait formül ilk kez Walter
Nernst tarafından geliştirilmiştir.

Farklı derişimlerde çözelti içeren aynı yarı hücrelerin uygun şekilde bağlanmasıyla oluşturulan hücreye derişim hücresi denir.