GENEL TURİZM BİLGİSİ - Deneme Sınavı - 3

Endemik canlı sadece bulunduğu bölgenin ekolojik şartlarından dolayı, o bölgede yaşayabilen ve yetişen, dünyanın başka yerlerinde yaşama ve yetişme şansı olmayan, yöreye özgü yerel hayvan ve bitki türlerini ifade etmektedir. Anadolu’da 3.650 adet endemik tür bulunmakta
olup, Avrupa’da bulunan toplam endemik tür sayısından fazladır.

Turizm sadece endemik türler ile ilişkilendirilmemelidir. Aynı zamanda biyoçeşitliliğin hem korunması hem de artmasına yardımcı olabilmektedir.

Endemik canlılar ve biyoçeşitliğini korunması ve artırılması çalışmaları, turizmin doğal kaynakların korunmasına yönelik olumlu etkilerini ifade etmektedir.

Turistik bölgelerdeki aşırı su tüketimine bağlı olarak atık sular da artmaktadır. Bazı turistik tesisler kanalizasyon atıklarını arıtmaksızın nehirlere veya göllerle yönlendirmekte, kirlenen deniz, göl ve nehirlerin sonucu olarak ciddi halk sağlığı sorunları ve doğa tahribatı ile karşılaşılmaktadır. Arıtılmış tatlı suyun denizlere bırakılmasının, deniz suyundaki tuz oranını bozmasından dolayı, ekolojik denge üzerinde olumsuz etkileri olabilmektedir.

Bu durum turizmin olumsuz çevresel etkilerinden 'Katı ve sıvı atıkların artması'  ile ilişkilidir.

Ekoturizm çerçevesinde turistik tesislerde özellikle nükleer, hidroelektrik ve termik santrallerden elde edilen enerji yerine, rüzgâr tribünlerinden elde edilen enerjinin kullanımı tercih edilmesi turizmde sürdürülebilir enerji kavramını tanımlamaktadır. 

Sürdürülebilirlik; insan ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayabilme potansiyelinin hem günümüzde hem de gelecek için korunduğu dengeli bir ortamda değişimin sağlanmasıdır. Günümüzün aşırı kalabalık dünyasında gittikçe önem  kazanmaktadır.

Av turizmi veya av safarileri biyoçeşitlilik açısından önemlidir. Zarar vermektedir. Av safarileri yerine foto safarilerin geliştirilmesi önerilmektedir.

Bir ülkenin turizm politikalarını hazırlayan, uygulayan, başarıya ulaşıp ulaşmadığını değerlendirip kontrol eden kurumlar ve kamuya bağlı müdürlükler, bakanlıklar olması turizm politikalarının kurumsallık özelliğine sahip olduğunu gösterir.

Tamamlayıcı turizm politikası özel turizm politikasıdır. Bir turizm destinasyonunda belli bölümlerin ya da bazı turizm ürünlerinin gelişmesi için geliştirilen faaliyetler veya alınan birtakım önlemleri içermektedir.

Turizm araçlarından bazıları şunlardır:
• Hedeflere ulaşmak için yürütülmesi gereken çalışmaları, araçları, kaynakları ve süreyi gösteren bir turizm planının hazırlanması,
• Günün değişen koşullarına uyum sağlayabilecek esnek ve dinamik bir yapıya sahip olması,
• Ekonomik, sosyal, psikolojik ve siyasal açılardan bir bütün olarak ele alması ve olumsuz yönleri için alınması gereken önlemlere işaret etmesi,
• Bütün taraflar arasında iş birliği ve koordinasyonun sağlanmış olması,
• En az kaynak kullanarak maksimum çıktıya ulaşılması,
• Turizm arz ve talebi arasındaki dengenin sağlanması, taşıma kapasitesine dikkat edilmesi,
• Fiziksel kaynaklara olduğu kadar beşerî kaynaklara da önem vermesi,
• Gerek tatil alışkanlığının kazandırılması gerekse turizm bilincinin güçlendirilmesi için reklam ve tanıtım kanallarının etkin bir şekilde kullanılması,
• Dönemden döneme ve kişiden kişiye değişmeyen bir devlet politikası olarak ele alınması ve etkin bir kontrolünün sağlanması gerekmektedir.

Sürdürülebilir turizm, turizm bölgelerindeki doğal kaynakların, tarihî eserlerin, çevresel yapının, kültürel kaynakların ve yerel değerlerin korunarak gelecek nesillere aktarılmasıdır.

Turizmden elde edilen faydanın bütün paydaşlara dengeli dağıtımının sağlanması, ev sahibi topluma sürdürülebilir istihdam fırsatı yaratma ve gelir etme gibi ekonomi odaklı bir sistemin yaratılması sürdürülebilir turizm politikalarından biridir.

Plansız çalışması turizm açısından şu zararlara neden olmaktadır:

Ayrıca;

Dünya Turizm Örgütüne göre etkili bir planlama çalışması turizm açısından şu faydaları sağlamaktadır:
• Turizm amaçlarının ortaya konulması,
• Turizm amaçlarına uygun politikaların geliştirilmesine yardımcı olması,
• Günümüzde kullanılan doğal, tarihî ve kültürel varlıkların korunarak geleceğe aktarılmasına katkıda bulunması,
• Turizmin gelişmesi için kamu-özel sektör iş birliğinin oluşumunu ve gelişimini teşvik etmesi,
• Turizmi meydana getiren pek çok alt sistemin aynı anda çalışmasını sağlamasıdır

Turizm planlama sürecinin aşamaları:
• Durum analizi (SWOT analizi)
• Misyon ve ilkelerin belirlenmesi
• Vizyon ve hedeflerin saptanması
• Faaliyete geçilmesi
• İzleme ve değerlendirmedir. 

Vizyon ve hedeflerin saptanması: Vizyon bir kuruluşun ideallerini yani gelecekte ulaşmak istediği hedeflerini ortaya koymaktadır. Vizyon ve hedefler bir işletmeyi başarıya götürecek en iyi motivasyon kaynağıdır. Hedeflerin ve vizyonun doğru belirlenmesi stratejik planlamada kaynakların doğru kullanılması, önceliklerin doğru belirlenmesini sağlayacağından kilit rol oynamaktadır.

Turizm planlaması; turizmin gelişmesi ve sektörden en yüksek gelirin elde edilmesi için neler yapılması gerektiğinin belirlenmesi sürecidir.

Sosyal sürdürülebilirlik ilkesi: Bir toplumun sahip olduğu geleneksel değerleriyle uyumlu hareket edilmesini ve kültürel kimliğinin güçlendirilmesini içermektedir.

On Birinci Kalkınma Planı (2019-2023):
Hâlen içinde bulunduğumuz dönem olan on birinci kalkınma planı döneminde meydana gelebilecek herhangi bir krize karşı, bu krizlerin üstesinden en iyi şekilde gelebilmek adına kriz yönetim planları devreye konulmaktadır.

Alternatif turizm türlerinden en yüksek gelir getirenlere odaklanılacak, sağlık turizmi yatırımlarına ağırlık verilecektir.

Çevresel tahribat konusunda önemli adımlar atılacak doğal kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanmasına özen gösterilecektir.

Pandemi konusunda yaşanan son gelişmeler, kalkınma planlarında kriz konusuna önem verilmesinin doğruluğunu göstermektedir.

Turistlerin hareketliliği ve turizm sisteminin yapısı; ülkeleri ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel olarak ve ilişkili olduğu diğer alanları doğrudan ve dolaylı olarak etkilemektedir. Bu nedenle turizmin etkileri dört ana başlık altında değerlendirilmektedir. Bunlar; ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel etkilerdir. Doğru seçenek E'dir.

Türkiye’nin toplam turizm gelirlerinin %64’ünü yabancı turistlerin harcamaları, %36’sını ise yerli turistlerin harcamaları oluşturmaktadır. Doğru seçenek C'dir.

Turizmin devletin gelirlerini artırmadaki uyarıcı etkisi, turizm endüstrisinde çalışanların elde ettikleri gelirleri bulundukları turistik yörede harcamalarından kaynaklanmaktadır. Turizm sektörü çalışanlarının barınma, yemek, giyim ve boş zaman değerlendirme faaliyetleri için yaptıkları harcamaların etkisi, uyarılmış etki olarak ele alınabilir. Doğru seçenek E'dir.

Turizm sektörü diğer sektörlerden farklı birtakım girdiler almaktadır. Örneğin gelen yerli ve yabancı turistlerin barınma gereksiniminden dolayı inşaat, yeme ve içme gereksinimlerinden dolayı tarım, bu yiyeceklerin depolanması ve hazırlanmasıyla ilgili cihaz ve ekipmanlardan dolayı sanayi ve döviz akışlarının bankalar tarafından sağlanmasından dolayı hizmetler sektöründen (ve ilişkili diğer sektörlerden) doğrudan ve dolaylı olarak girdi sağlamaktadır. Bu faaliyetler ilgili sektörlerin iş hacmini artırarak ekonomide çarpan (çoğaltan) etkisiyle büyümeye neden olmaktadır. Doğru seçenek E'dir.

Bir ülkenin diğer ülkeler ile belli bir dönemde yapmış olduğu ekonomik işlemlerin kaydedildiği ve finansal tablo olarak değerlendirilen ödemeler dengesine katkıdır

Turizm endüstrisinde çalışanların elde ettikleri gelirleri bulundukları turistik yörede harcamalarından kaynaklanan etki uyarıcı etkidir