aofsorular.com
İKT313U

Kamu Ekonomisinin Kavramsal Çerçevesi

1. Ünite 20 Soru
S

Kamu ekonomisi nedir?

Kamu ekonomisi farklı yazarlar tarafından çe­şitli biçimlerde tanımlanmıştır. Bu tanımlardan ba­zıları şu şekildedir:

  • Auerbach ve Feldstein (1985)’in tanımına göre kamu ekonomisi devletin ekonomiye etki­sinin pozitif ve normatif olarak incelenmesidir.
  • Howard (2001) kamu ekonomisi için kamu gelirlerinin ve kamu harcamalarının ekono­mik faaliyet üzerindeki etkisi biçiminde bir tanım yapmaktadır.
  • Rutherford (2002)’nin tanımına göre kamu ekonomisi devletin vergileme, kamu harca­maları, kamusal mallar ve kamu kesimi fi­yatlaması ile ilgili ekonomik kararlarının incelenmesidir.
  • Hindriks ve Myles (2006) kamu ekonomi­sini ekonomik etkinliği, dağılımı ve devletin ekonomi politikasını inceleyen bir disiplin olarak geniş bir şekilde tanımlamaktadır.
  • Black, Calitz ve Steenekamp (2006)’ya göre kamu ekonomisi ekonominin kâr amacı güt­meyen devlet kesiminde üstlenilen harcama, vergileme, finansman ve düzenleme faaliyet­lerinin doğasını, ilkelerini ve ekonomik so­nuçlarını inceler.
  • Jha (2010) kamu ekonomisini kısaca devle­tin piyasaya müdahalesinin incelenmesi biçi­minde tanımlamaktadır.
  • Madra ve Adaman (2010) kamu ekonomisi­ni devlet ve piyasa arasındaki ilişkiyi inceleyen ekonomi alanı (dalı) olarak tanımlamaktadır.
  • Gupta (2011) kamu ekonomisini devletin ekonomik faaliyetleriyle ilgilenen, sadece pi­yasa başarısızlıklarından değil aynı zamanda devletin başarısızlıklarından beslenerek bü­yüyen bir bilim olarak kapsamlı bir şekilde tanımlamaktadır.
  • Hardiman (2018)’e göre kamu ekonomisi devlet politikasının önemini ve kullanımını ve devletin ekonomik piyasalara müdahalesi­ni incelemek için eşitlik ve ekonomik etkinlik gibi alanları kullanma sürecini ifade eder.
  • Heer (2019) kamu ekonomisini kısaca dev­let harcamalarına ve devlet gelirlerine ilişkin sorunları inceleyen makroekonomik bir ince­leme alanı olarak tanımlamaktadır.
S

Kamu ekonomisine yönelik farklı yazarlar tarafından yapılan tanımların ortak noktası nedir?

Farklı noktalara vurgu yapılmış olmakla bir­likte, farklı tanımlarda açıkça görülen ortak husus kamu ekonomisinin özünde devletin eko­nomiyle ilişkisini inceleyen bir inceleme alanı ol­duğudur. Ayrıca, kamu ekonomisi temel olarak iki sorunun yanıtını arayan bir inceleme alanı olarak kabul edilmektedir. Bu sorular şunlardır:

  • Devlet politikaları ekonomiyi nasıl etkiler? (pozitif yaklaşım)
  • Devlet politikaları belirli amaçlara ulaşmak için nasıl tasarlanmalıdır? (normatif yaklaşım)
S

Kamu ekonomisi neden önemlidir?

İyi bir devlet yönetimi için devlet ve ekonomi ilişkisini neredeyse bütün yönleriyle analiz eden bir inceleme alanı olan kamu ekonomisinin bilinmesi önemlidir. Kamu ekonomisi ayrıca ekonomik refahın iyileştirilmesi ile ilgili bir inceleme alanı olduğu için de önemlidir. Ayrıca, kamu politikalarının milyonlarca insanı etkileyen politikalar olması nedeniyle de kamu ekonomisi önem göstermektedir.

 Başka bir açıdan bakacak olursak, dinamik bir inceleme alanı olması nedeniyle de kamu ekonomisinin önemli olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle, uygulamalı mikroekonominin iyi bir örneğini oluşturması, teori ve veri arasında sıkı bir birleştirmeye olanak tanıması, geniş bir biçimde büyük veri kullanımını olanaklı hale getirmesi ve makroekonomi, davranışsal ekonomi, çalışma ekonomisi gibi inceleme alanlarıyla sıkı etkileşimlerinin olması kamu ekonomisini önemli ve ayrıca gözde bir inceleme haline dönüştürmüştür.

S

Kamu maliyesi ve kamu ekonomisinin gelişimde hangi ulusların adıyla anılan okullar (yaklaşımlar) etkili olmuştur?

Bir inceleme alanı olarak kamu maliyesinin ve dolayısıyla kamu ekonomisinin gelişiminde bazı ulusların adıyla anılan okullar (yaklaşımlar) etkili olmuştur. Bu okullar şunlardır:

  • Alman okulu (Staatwirtschaft): Adolph Wag­ner, Gustav Schmöller, Carl Dietzel, Albert Schaffle, Werner Sombart gibi kamu kesi­mine olumlu bakan ekonomistlerin, diğer adıyla kürsü sosyalistlerinin kurduğu, 1850- 1900 yılları arasında etkin olmuş okuldur.
  • Fransız okulu: Jules Dupuit, Maurice Allais, Marcel Boiteux gibi marjinal analiz, kamu kesimi fiyatlaması, optimal vergileme, ka­musal kolaylıklar vb. konularını inceleyen, mühendis kökenli ekonomistlerin kurdu­ğu, 1840’lı yıllardan günümüze dek etkin olmuş okuldur.
  • İtalyan okulu (Scienza delle Finanze): Anto­nio de Viti de Marco, Maffeo Panteleoni, Ugo Mazzola, Vilfredo Pareto, Enrico Ba­rone gibi marjinal fayda, bir çıkarlar bağı olarak devlet, optimal dağılım, kamusal fayda-maliyet analizi vb. konularını ele alan ekonomistlerin kurduğu, 1880-1920 yılları arasında etkin olmuş okuldur.
  • Stokholm (İsveç) okulu (Stockholmsskolan): Knut Wicksell, Gunnar Myrdal, Bertil Ohlin, Erik Lindahl gibi makroekonomik istikrar, refah devleti vb. konularında ça­lışmalar yapan ekonomistlerin kurduğu, 1890’lardan 1980’lere kadar etkin olmuş okuldur.
S

Kamu ekonomisinin gelişiminde 1850-1900 yılları arasında etkin olmuş, Adolph Wag­ner, Gustav Schmöller, Carl Dietzel, Albert Schaffle ve Werner Sombart gibi kamu kesi­mine olumlu bakan ekonomistlerin kurduğu okulun adı nedir?

Alman okulu (Staatwirtschaft)

S

Kamu ekonomisinin gelişiminde 1890-1980 yılları arasında etkin olmuş, Knut Wicksell, Gunnar Myrdal, Bertil Ohlin, Erik Lindahl gibi makroekonomik istikrar, refah devleti vb. konularında çalışmalar yapan ekonomistlerin kurduğu okulun adı nedir?

Stokholm (İsveç) okulu (Stockholmsskolan)

S

Kamu ekonomisinin gelişiminde 1840’lı yıllardan günümüze kadar etkin olmuş, Jules Dupuit, Maurice Allais, Marcel Boiteux gibi marjinal analiz, kamu kesimi fiyatlaması, optimal vergileme, ka­musal kolaylıklar vb. konularını inceleyen, mühendis kökenli ekonomistlerin kurdu­ğu okulun adı nedir?

Fransız okulu

S

Anto­nio de Viti de Marco, Maffeo Panteleoni, Ugo Mazzola, Vilfredo Pareto, Enrico Ba­rone gibi marjinal fayda, bir çıkarlar bağı olarak devlet, optimal dağılım, kamusal fayda-maliyet analizi vb. konularını ele alan ekonomistlerin kurduğu, 1880-1920 yılları arasında etkin olmuş okulun adı nedir?

İtalyan okulu (Scienza delle Finanze)

S

20. yüzyılda kamu ekonomisini ileri götüren, marjinal sosyal fayda/mali­yet ve marjinal özel fayda/maliyet kavramlarını ge­liştirerek dışsallıklar kavramına açıklık getiren İn­giliz ekonomist kimdir?

Arthur Pigou

S

20. yüzyılda kamu ekonomisini ileri götüren, refah ekonomisine kendi adıyla anılan refah fonksiyonunu ve tüketici artığı kavramını dahil eden Amerikalı ekonomist kimdir?

Abram Bergson

S

Refah ekonomisi nasıl tanımlanabilir?

Ekonominin normatif bir dalı olarak re­fah ekonomisi ekonomik kaynakların ve malların dağıtımının sosyal refahı nasıl etkilediğini araştıran bir inceleme alanıdır.

S

Pareto optimum refahı nasıl tanımlamaktadır?

Pare­to, optimum refahı şu şekilde tanımlamaktadır: Toplumdaki bireylerden en az birinin refahını azaltmadan başka bir bireyin bile refahını artırmak olanaklı değilse, toplumun refahı optimumdur.

S

Üretimde etkinlik sağlanması ne demektir?

Bir malın üretim miktarını azaltmadan en az bir başka malın üretimini artırma olanağı bulunmuyorsa üre­timde etkinlik sağlanmış demektir.

S

Dönüşüm eğrisi üzerindeki her bir nokta neye karşılık gelir?

Dönüşüm eğrisi üzerindeki her bir nokta bir malın o noktaya denk gelen üretimi sabitken diğer malın maksimum üretim miktarını verir. Başka bir deyişle, dönüşüm eğrisinin altındaki noktalar eko­nominin kapasitesinin altında, üstündeki noktalar ise ekonominin kapasitesinin üstünde kalmaktadır.

S

Pareto optimumu kavramını daha kullanışlı hale getiren Nicholas Kaldor ve John Hicks’in “telafi krite­ri” veya “yeni refah ekonomisi” olarak adlandırı­lan yaklaşımı nedir?

Nicholas Kaldor ve John Hicks “telafi krite­ri” veya “yeni refah ekonomisi” olarak adlandırı­lan bir yaklaşım ortaya koyarak Pareto optimumu kavramını daha kullanışlı hale getirmişlerdir. Telafi kriterine göre, ekonomi politikasındaki bir değişik­liğin sonucu olarak bazı bireylerin refahının artışı, başka bazı bireylerin refahındaki azalışın karşılığın­da gerçekleşmişse, ancak meydana gelen refah artışı refah azalışından daha yüksekse bir sosyal refah ar­tışından söz edilebilir. Başka bir ifadeyle, refah de­ğişiminden kazançlı çıkanlar bu değişimden zararlı çıkanların zararlarını karşılayarak bir sosyal refah artışı sağlanabilir.

S

Amartya Sen’in Pareto optimumuna yönelik eleştirisi nedir?

Pareto optimumuna en sert eleştiriyi getiren ekonomistlerden biri ise Amartya Sen’dir. Sen, Pa­reto optimumunun tanımına atıfta bulunarak, bazı kişiler açlık ve sürekli yoksulluk çekerken, diğer ba­zılarının zenginlik içinde yaşadığı bir toplumda, bu durumu düzeltmek amacıyla zenginlerin hazzının biraz olsun azaltılmasının dahi Pareto koşuluna ay­kırı olması nedeniyle bu koşuldan uzak durduğunu belirtmiştir

S

Faydacı felsefenin üç temel ilkesi nedir?

Faydanın mutlak olarak ölçülebilir olduğunu savunan bu felsefenin üç temel ilkesi bu­lunmaktadır. Bunlardan ilki, toplumunu bir sosyal durumdan başka bir sosyal duruma geçiş yapma­sının iyi veya kötü olarak değerlendirilmesi bu ge­çişin bireylere sağladığı refah ile ölçülür. İkincisi, herhangi bir sosyal durum ortaya çıkardığı sonuç ile değerlendirildiğinden, sonuç önemlidir. Son olarak, sosyal refah bireylerin refahının toplamına eşittir. Bir politikanın sonucu olarak bazı bireyle­rin refahında azalma gerçekleşmiş olsa bile, toplam fayda artış göstermiş ise bu durumda bu politika toplum tarafından benimsenebilir bir politika ola­rak değerlendirilir.

S

Eşitlikçi sosyal refah fonksiyonunun temel amacı nedir?

Eşitlikçi sosyal refah fonksiyonu Amerikalı filo­zof ve hukukçu John Rawls tarafından geliştirilmiş­tir. Rawls, bir politika değişikliğinin toplumdaki bazı bireylerin refahını artırırken, bazı bireylerin refahını azaltması halinde bu sonucun adaletli olup olmama­sına nasıl karar verileceği sorusuna bireyi temel ala­rak yanıt vermeyi amaçlamıştır. Bu refah fonksiyonu adalet teorisi olarak da adlandırılmaktadır.

S

Rawls’ın adalet teorisinin iki temel varsayımı nedir?

Belli koşullara bağlı olarak Rawls’ın adalet teorisi­nin sırasıyla iki temel varsayımı şu şekildedir:

  • Toplumdaki bütün bireyler demokratik hayata katılımda ve siyasal süreç içerisinde eşit haklara sahiptir (temel yasal ve siyasal haklarda eşitlik).
  • Bir eşitsizlik durumu eğer en kötü durum­da olan bireyin faydasını artırıyorsa kabul edilebilir (farklılık ilkesi).
S

Bergson-Samuelson tipi sosyal refah fonksiyo­nu nedir?

Bu sosyal refah fonksiyonu, sosyal refah fonk­siyonu kavramını ilk kez kullanan Abram Bergson tarafından 1938 yılında geliştirilmiş ve başlangıç­ta Bergson tipi sosyal refah fonksiyonu olarak ad­landırılmıştır. Daha sonradan Paul Samuelson’un katkı yapmasıyla bu refah fonksiyonu Bergson-Sa­muelson tipi sosyal refah fonksiyonu adını almıştır. Bergson-Samuelson tipi sosyal refah fonksiyo­nu, faydacı refah fonksiyonunun tersine, açık değer yargılarına dayanan, faydanın sıralı olarak bireyler arasında karşılaştırılabileceğini varsayan bir refah fonksiyonudur. Bu fonksiyonda maksimum sosyal refah durumu tamamen refahın bireyler arasındaki dağılımı ile ilgili değer yargılarının getirilmesinin bir sonucu olarak belirlenir.