aofsorular.com
MLY402U

Maliye Politikasının Amaçları, Araçları ve Sınırları

1. Ünite 75 Soru
S

Maliye politikasının uygulanmasında kimler görev alır?

Maliye politikasının uygulanmasında siyasi karar merciinden yetkisini alan hükümetler ve onların atadıkları bürokratlar görev almaktadır.

S

Devlet bütçesi kim tarafından hazırlanır?

Devletin ekonomi politikalarına ve hedeflerine dayalı olarak hükümet tarafından hazırlanır ve siyasi karar mercii tarafından kabul edilir.

S

Mali istatistikler hangi kriterlere göre hazırlanır?

Devletin hesap verebilirliğinin bir göstergesi olan kapsamlı mali istatistikler ilgili kurumlar tarafından düzenli olarak yayınlanarak kamuoyuna duyurulur. Ayrıca bu mali istatistikler küresel çapta ülkeler arasında karşılaştırmalar yapılabilmesine imkân verebilmek için OECD ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların belirledikleri kriterlere göre hazırlanmaktadır. Böylelikle devletlerin maliye politikası konusundaki performansları belirli dönemler bazında ve/veya diğer devletlerle karşılaştırmalı olarak incelenmektedir.

Uygulamacılar da devletin ekonomi politikalarını belirlerken ve kamu bütçesini oluştururken uygulama hedeflerinde ve geleceğe yönelik tahminlerinde bu bilimsel araştırmalarda ortaya konulan tespitleri göz önünde bulundururlar.

S

Maliye politikası nedir?

Maliye politikası, bir ekonomide temel makroekonomik hedeflere ulaşmak için kamu harcama ve gelirlerinin, miktar ve bileşiminde alınması gereken önlemlerdir.

S

Devletin mali araçları nelerdir?

Devletin mali araçları; bütçesi, harcamaları, gelirleri ve borçlanmasıdır.

S

Tarihi süreçte maliye politikası hangi dönemde önem kazanmaya başlamıştır?

Maliye politikası, Amerika Birleşik Devletleri’nde başlayan 1929 Büyük Ekonomik Buhranı’ndan sonraki dönemde önem kazanan ve maliye bilimi içerisinde hızla gelişen bir disiplindir. 20. yüzyıldan itibaren modern devlet anlayışında çok önemli gelişmeler yaşanmış, klasiklerin savunduğu düşük kamu harcamaları ve kamu gelirleri savı geçerliliğini yitirmiş, devletin ekonomik ve mali işlevlerinde artış meydana gelmiştir. Bu dönemde, devletin sadece kamu hizmetlerinin sağlanması ve finansmanından sorumlu olmadığı, Büyük Buhran’ın neden olduğu işsizlik sorununun giderilmesinde de aktif rol oynaması gerektiği inancı giderek daha fazla taraftar bulmaya başlamıştır.

S

“Para, Faiz ve İstihdamın Genel Teorisi” adlı ünlü eser hangi iktisatçıya aittir ve hangi düşünceyi savunmuştur?

Keynes, 1936 yılında kaleme aldığı “Para, Faiz ve İstihdamın Genel Teorisi” adlı ünlü eserinde çağdaş makro iktisat düşüncesinin temellerini atmış, klasik iktisatçıların tarafsızlık anlayışını eleştirmiş ve devletin ekonomiye müdahalesini savunmuştur.

Maliye politikası teorisinin geliştirilmesi ve iktisat politikasının bir dalı olarak kabul edilmesi onun çalışmalarından sonra mümkün olabilmiştir.

S

Devletin ekonomiye müdahalesinin nedenleri nelerdir?

Devletin ekonomiye müdahalesinin nedenleri, ülkelerin ekonomik gelişmişlik düzeyine göre farklılıklar gösterebilmektedir. Genellikle, gelişmiş ülkelerde devlet, piyasada eksik rekabetten kaynaklanabilecek ekonomik ve sosyal sıkıntıları önlemek için müdahalede bulunmaktadır. Ancak gelişmekte olan ülkelerde devletin ekonomiye müdahalesinin; kişi başına düşen gelirin artırılması, yeni istihdam olanaklarının yaratılması, sanayileşmenin hızlandırılması, gelir dağılımının iyileştirilmesi, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin ve ihracatın teşvik edilmesi gibi pek çok farklı gerekçesi bulunmaktadır.

S

Ekonomide yapısal sorun ne demektir?

Bir ekonomide, aşırı veya yetersiz talepten daha derin ve daha uzun süren ve genellikle mal ve hizmetlerin verimli ve adil üretimini engelleyen sorunlardır.

S

Gelişmekte olan ülkelerin yapısal sorunları nasıl ortadan kaldırılır?

Gelişmekte olan ülkelerin yapısal sorunlarından kaynaklanan kısır döngüler nedeniyle ekonomilerini kendi hâline bırakmak sakıncalıdır. Bu tür ekonomilerde devletin doğrudan veya dolaylı olarak belirli görevleri üstlenmesi kaçınılmazdır. Örneğin, devletin kamu iktisadi teşebbüsleri kurulması yoluyla öncülük etmesi, ekonomik büyüme ve kalkınmayı destekleyen teşvikler uygulaması gerekmektedir.

S

Gelişmekte olan ülkelerde bölgeler arası gelişmişlik farklarının neden olduğu sorunlar nelerdir?

Gelişmekte olan ülkelerde bölgeler arası gelişmişlik farklılıkları özel sektör yatırımlarının bölgeler arasında dağılımını olumsuz etkilemektedir. Bu durumda ülkenin belirli bölgeleri gelişirken diğer bölgeler ekonomik anlamda geri kalmaktadır. Bunun neden olduğu göç sorunu büyük kentlerde nüfusu arttırmakta ve buralarda yaşam kalitesini bozmaktadır.

Vergi teşvikleri ve kamu yatırım harcamaları gibi maliye politikası araçları, gelişmekte olan ülkelerde, bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarını azaltılmasında ve bölgesel dengesizliklerin giderilmesinde devletler tarafından kullanılmaktadırlar.

S

Devletin ekonomiye aşırı müdahalesinin sonuçları nelerdir?

Maliye politikasının uygulanmasında çok fazla özen gösterilmesi gerekmektedir. Bunun nedeni, gelir ve gider pozisyonuna yapılacak bir müdahalenin ekonomideki nispi fiyat seviyesini bozma olasılığıdır.

Devletin ekonomiye aşırı müdahalesi özel sektörün finansman maliyetinin artmasına ve buna bağlı olarak küçülmesine ve rekabetçiliğinin azalmasına neden olabilir.

Aslolan piyasa mekanizması içinde bir dengenin kurulması ve bu denge içerisinde ekonomik faaliyetlerin gerçekleşmesidir. Ancak piyasa mekanizmasının işleyişindeki önemli aksaklıklarda devletin ekonomiye müdahalesi gerekmektedir.

S

Maliye politikasının amaçları nelerdir?

Maliye politikasının amaçları; ekonomik istikrarın yani tam istihdam, fiyat istikrarı, yeterli ekonomik büyüme ve ekonomik kalkınma düzeyinin, ülkedeki kaynakların etkili ve verimli kullanımının, toplumda gelir ve servetin adil dağılımının düzenlenmesinin sağlanması ve sürdürülmesi olarak sayabiliriz. Kısacası devletin maliye politikasını kullanmadaki amacı toplumun refah düzeyinin yükseltilmesidir.

S

Modern maliye anlayışında savunulan düşünce nedir?

Modern maliye anlayışında, ekonomik kalkınmanın ekonomik büyümeden daha önemli olduğu kabul edilmektedir. Devlet, kamu hizmetlerini sunarken, kamu gelir ve giderleri ile borçlanmanın sosyal ve ekonomik etkilerini dikkate almalı ve bu araçların ekonomik dengeyi bozmasına izin vermemelidir. Devletin sosyal, mali ve ekonomik hedeflerine ulaşabilmesi için maliye politikası araçlarının etkilerini gözlemlemesi ve diğer iktisat politikası araçlarıyla uyumlu bir uygulamayı hayata geçirmesi gerekmektedir.

S

İstikrar politikası ne demektir?

İstikrarın sözlük anlamı; aynı kararda, biçimde sürme, kararlılık, stabilizasyondur. Bir ekonomide millî geliri genellikle tam istihdam milli gelir düzeyinde istikrara kavuşturmaya çalışan politikalara “istikrar politikaları” denilmektedir. Devletin maliye politikası amaçlarından biri de ekonomik istikrarı sağlamaktır. Teknolojik değişimler ve artan küresel ticaret nedeniyle istihdamın sürekli dengede bulunduğunu söylemek zordur. Dolayısıyla ekonomik istikrarın en önemli kısmını, dinamik tam istihdam nedeniyle sürekli hareket halinde olan bir ekonomide fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülmesi oluşturmaktadır.

S

Tam istihdam ne demektir?

Ekonomide gönülsüz işsizliğin olmadığı durumu ifade etmektedir. Diğer bir deyişle tam istihdam, çalışmak isteyen herkesin iş sahibi olduğu bir durumdur. Çalışmak istemeyen kişiler tam istihdam kavramına dahil değildir.

S

Ödemeler dengesi ne demektir?

Bir ülkedeki bireylerin ve kurumların diğer ülkelerdeki bireyler ve kurumlarla yaptığı tüm ekonomik işlemlerin muhasebesini ortaya koyan ödemeler bilançosunun dengede olmasıdır.

S

Ortodoks istikrar programı nedir?

Ekonomide iç veya dış nedenlerle bozulan arz ve talep dengesini yeniden sağlamayı ve ortaya çıkan ekonomik sorunları çözmeyi amaçlamaktadır. Fiyat istikrarını sağlamaya yönelik ortodoks programlar, kamu harcamalarının azaltılması, kamu gelirlerin artırılması, para arzının azaltılması ve ticaret engellerinin kaldırılması gibi önlemlerden oluşmaktadır. Sıkı maliye ve para politikalarının ekonomide daralma yaratmasıyla fazla talebin ve böylece enflasyonun düşmesi beklenmektedir.

S

Heterodoks istikrar programı nedir?

Heterodoks istikrar programları, fiyat ve ücretlerin dondurulması yoluyla mali ve parasal disiplinin artırılması, döviz kurunun sabitlenmesi gibi önlemlerden oluşmaktadır. Bu programlar genellikle kronik ve çok yüksek enflasyonun olduğu durumlarda kullanılmaktadır.

S

Fiyat istikrarı nedir?

Fiyat istikrarının anlamı, bir ekonomide fiyatlar genel düzeyindeki sürekli dalgalanmaların önlenmesidir. Ekonomideki sürekli dalgalanmalar iki şekilde meydana gelmektedir. Genel fiyat seviyesi sürekli ya yükselmekte ya da düşmektedir. Fiyat istikrarı ile fiyatların asla değişmeyeceği anlaşılmamalıdır. Zaman zaman çeşitli ve geçici nedenlerle önemsiz fiyat artışları veya düşüşleri gözlemlenebilir. Bu fiyat istikrarsızlığının bir göstergesi değildir. Sürekli fiyat artışları enflasyona, sürekli fiyat düşüşleri ise deflasyona yol açar. Fiyat istikrarı sağlamaya yönelik politikalar ile ekonomideki enflasyon ve deflasyon eğilimleri engellenmeye çalışılmaktadır. Gelişmekte olan ekonomilerde genellikle enflasyon durumu söz konusudur. Dolayısıyla maliye politikası yoluyla fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülmesi hedefi, gelişmekte olan ekonomiler için büyük ölçüde enflasyonla mücadele anlamına gelmektedir.

S

Stagflasyon nedir?

Ekonomide işsizlik oranı ile enflasyonun aynı anda yükseldiği durumdur.

S

Dünyada, 1970 ve sonrasında yaşanan stagflasyon durumunda devletler hangi maliye politikası araçlarını kullanmışlardır?

Dünyada, 1970 ve sonrasında stagflasyon adı verilen hem fiyatlar genel düzeyindeki artışın hem de eksik istihdam ve durgunluk sorununun birlikte yaşandığı bir ekonomik yapı ile karşılaşılmıştır. Bu nedenle, istikrarın sağlanması, durgunluk ile işsizlik ve enflasyonun örtüştüğü bir istikrarsızlık durumu olan stagflasyonla mücadeleyi de gerektirmiştir. Devletler maliye politikası araçlarıyla durgunluk ve eksik istihdamı hedefleyen genişletici yatırım ve teşvik politikaları ile ekonomide enflasyona neden olan fazla para miktarının azaltılmasına yönelik daraltıcı vergi ve borçlanma politikalarını bir arada uygulamak durumunda kalmışlardır.

S

Keynesyen iktisatçılara göre, kamu ekonomisinin temel görev ve işlevlerinden biri nedir?

Keynesyen iktisatçılara göre, kamu ekonomisinin temel görev ve işlevlerinden biri ekonomik dengeyi sağlamaktır. Bir ekonomideki denge, toplam arz-talep eşitliği veya toplam yatırım-tasarruf eşitliği olarak ifade edilir. Bu miktarlar aynı değilse, ekonomide istikrarsızlık vardır. Bu, fiyat istikrarının bozulması ve ekonominin tam istihdamın denge düzeyinden sapması anlamına gelmektedir.

Günümüzde ekonomik istikrar, fiyat istikrarı ile tam istihdamın birlikte sağlandığı durumu ifade etmektedir.

S

Ekonomik büyüme nedir?

Genel olarak ekonomik büyüme kavramı; “ekonomideki işgücünün, doğal kaynakların ve diğer üretim faktörlerinin yıldan yıla kişi başına daha fazla reel gelir sağlayacak şekilde artması veya genişlemesi” olarak tanımlanmaktadır. Ekonomik büyüme, reel gayri safi millî hasılanın artış oranı olarak sayısal biçimde ölçülebilmektedir. Bir ekonominin yüksek büyüme oranları sergilemesi ekonomi politikasının başarılı bir seyir izlediğini ve ekonominin büyüme trendine girdiğini göstermektedir. Bu nedenle ekonomik büyüme bir performans göstergesi olarak ele alınabilmektedir. 

Kısaca ekonomik büyüme; Belirli bir zaman içerisinde ekonominin üretim kapasitesinde ve ekonomik kaynaklarının miktarında meydana gelen artıştır.

S

Ekonomik kalkınma nedir?

Bir ulusun refahı ve yaşam kalitesini artıran ekonomik gelişmedir.

S

Ekonomik büyüme ve ekonomik kalkınma arasındaki farklar nelerdir?

Ekonomik büyüme ve ekonomik kalkınma kavramları birbiriyle yakından ilişkili ve birbirini tamamlayan kavramlardır. Ancak aralarında önemli farklılıklar vardır. Ekonomik büyüme kavramı, üretimdeki değişikliklere odaklanır. Ekonomik kalkınma ise vatandaşların yaşam standartlarını iyileştirmek için ekonomik, sosyal, politik ve kurumsal mekanizmaları dikkate alan geniş bir alanı kapsamaktadır. Buna göre ekonomik göstergelerin iyileşmesi, ülkenin siyasi ve sosyal refahının iyileştirilmesini, vatandaşların maddi ve manevi refah düzeylerinin artmasını sağlamalıdır.

Maliye politikası gelişmekte olan ülkeler için ekonomik kalkınmalarını sağlayacak politika önerileri geliştirmeye çalışmaktadır. Ekonomik kalkınmayı sağlamak için üretimi, yatırımı ve tasarrufu teşvik eden maliye politikaları uygulanmalıdır. Kamu harcamaları ve yatırımları pek çok ekonomik ve sosyal göstergenin belirleyicisidir.

Her ülkenin kendine özgü politik, sosyal ve ekonomik yapısı uygulanacak politikalarda da farklılığı beraberinde getirmektedir. Bu yönden bir ülkenin büyümesi aynı zamanda o ülkenin kalkındığını da göstermez. Ekonomik kalkınma için daha kapsamlı değişiklikler gerekmektedir. Ancak ekonomik büyüme ve kalkınma birbirini tamamlamakta ve etkilemektedir. Bu açıdan ekonomik büyüme, kalkınmanın önünü açmakta, kalkınma da ekonomik büyümeyi uzun vadede destekleyerek sürdürülebilir olmasını sağlamaktadır.

Sonuç olarak, maliye politikası ile kısa vadede ekonomik istikrar hedeflenirken uzun vadede sürdürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınma hedeflenmektedir.

S

Kaynak tahsisinde etkinlik nedir?

Kaynak tahsisinde etkinlik, ekonomideki kıt kaynakların toplumsal refahı maksimize edebilmek için en verimli biçimde kullanımının sağlanmasıdır.

Fiyatlandırma mekanizması bazı mal ve hizmetlerin sunumunda işlevsel değildir. Bu durum piyasa başarısızlığı olarak adlandırılmaktadır. Piyasa başarısızlıkları genellikle eksik rekabet, kamusal mallar ve hizmetler, ortak mallar, bilgi asimetrileri veya dışsallıklarla ilişkilidir. Maliye politikaları ile toplumsal refahı maksimize etmek için hangi malların ne miktarda üretileceği ve ne kadar tüketileceği ile hangi alanda ne kadar yatırım yapılacağı sorularına yanıt aranmaktadır.

S

Ayrımcı vergilendirme nedir?

Ayrımcı vergilendirme, bazı ürünlerin çeşitli özelliklerinden dolayı farklı düzeyde vergilendirilmesidir. Örneğin sigara tüketimi insan sağlığına zararlıdır ve devletin sağlık harcaması yükünü artırmakta ya da ithal mallara olan aşırı talep döviz kurunun artmasına neden olarak ekonomide fiyatların artmasına neden olabilmektedir. Bu durumda devlet söz konusu mal ve hizmetlerin fiyatlarını yükseltilebilmek için yüksek oranlı bir ayrımcı vergilendirme politikası uygulamak durumunda kalmaktadır.

S

Gelir dağılımı nedir?

Gelir dağılımı bir ekonomide belirli bir zaman diliminde yaratılan mal ve hizmetlerin toplamını ifade eden millî gelirin, bireyler veya gruplar arasında nasıl paylaşıldığının belirlenmesini ifade etmektedir. Gelir dağılımı, bireyler ve gruplar arasında gelir farklılaşmasını açıklamak için kullanılan bir kavramdır.

S

Gelir dağılımında adalet nedir?

Gelir dağılımında adalet kavramı; üretim faaliyetlerinde bulunanların, katkılarına bağlı olarak, millî gelirden aldıkları payın dengeli ve adil olmasını ifade etmektedir.

Ekonomide adil olmayan gelir dağılımı toplumda sosyal eşitsizliğe de yol açmaktadır. Bu durum, toplumsal huzuru ve birlikteliği olumsuz etkilemekte, suç oranlarının artmasını beraberinde getirmektedir.

S

Gelir dağılımını etkileyen faktörler nelerdir?

Gelir dağılımını etkileyen faktörler; işgücü piyasası ve işgücü dağılımı, üretim faktörlerinin ve fiyatların dağılımı, bireylerin eğitim düzeyi, sosyal kurallar ve düzenlemeler, dünya ekonomisinde teknoloji ve küreselleşme gibi değişimler ile ülke ekonomilerindeki döngüsel hareketler ve sosyal politikalar gibi unsurlardır.

S

Birincil ve ikincil gelir dağılımı nedir?

Gelir dağılımı, ekonomide öncelikle brüt gelir olarak fonksiyonel gelir dağılımı (birincil gelir dağılımı) ardından yeniden dağılım sonucunda ikincil gelir dağılımı olarak gerçekleşmektedir.

Fonksiyonel gelir dağılımı genel olarak üretim sürecinde ortaya çıkan ürünün faktörler arasında dağılımıdır. Yani ürünün ne kadarının ücret, maaş, tarımsal gelir, kâr, kira ve faiz geliri olarak dağıtıldığını ölçmektedir. Fonksiyonel gelir dağılımı, bir ülkenin gelişmişlik düzeyi hakkında önemli bilgiler vermektedir.

İkincil gelir dağılımı ise gelirin yeniden dağıtımı olarak da bilinen, gelir üretimi ve gelir kullanımı arasındaki farklı gruplar ve tabakalar arasındaki gelirin yeniden dağılımını ifade etmektedir.

Toplumun bazı bireyleri hastalık, yaşlılık, engelli olmak ve işsizlik gibi nedenlerle yeterli gelire sahip olmayabilirler. Sosyal devlet olma ilkesinin bir gereği olarak devlet maliye politikası araçlarıyla kendi kusurları olmaksızın geçimlerini tamamen ya da kısmen sağlayamayanların yeterli bir gelire kavuşmalarını mümkün kılan yeniden dağılım tedbirlerini almak zorundadır. Bu nedenle devlet, ikincil gelir dağılımında önemli bir rol oynamaktadır.

Maliye politikası, gelir ve servet dağılımını iyileştirmeye yönelik artan oranlı vergiler ve transfer harcamaları gibi araçlarla etkilidir. Dolayısıyla ikincil gelir dağılımının birinciye göre daha adil olduğu kabul edilmektedir.

S

Vergilerin farklı gelir düzeylerindeki bireylerin harcama ve tasarrufları üzerindeki etkileri nelerdir?

Vergilerin farklı gelir düzeylerindeki bireylerin harcama ve tasarrufları üzerinde farklı etkileri vardır.

Gelir vergileri artan oranlı tarifelere sahip olduklarından kaynak ve gelir dağılımındaki adaletsizlikleri önleyebilmektedir. Bunun nedeni, yüksek gelir grubundaki kişilerin marjinal tüketim eğilimlerinin düşük gelir gruplarına göre daha düşük olmasıdır. Yani yüksek gelirliler gelirlerinin büyük bir kısmını tüketemezler. Ancak vergiler daha çok düşük gelirlilerden tahsil ediliyorsa, bu durum onların tüketimlerini kısmalarına ve refah seviyelerinin düşmesine neden olabilmektedir.

S

Maliye politikası, belirlenen ekonomik hedeflere ulaşmak için hangi araçları kullanır?

Maliye politikası, belirlenen ekonomik hedeflere ulaşmak için kamu bütçesi, kamu harcamaları, kamu gelirleri ve kamu borçlanmasını kullanmaktadır. Devlet, bütçesini oluştururken, yapacağı harcamaları, toplayacağı gelirleri planlarken ve ikisinin arasındaki fark nedeniyle borçlanacağı miktarı ve hangi kaynaktan borçlanacağını belirlerken aslında maliye politikasını uygulamaktadır. Maliye politikasının etkinliği, devlet bütçesindeki değişikliklerin millî gelir düzeyi, işsizlik ve enflasyon oranları gibi makro büyüklükler üzerindeki etkileri ile ölçülmektedir.

S

Maliye politikasının araçları nelerdir?

Bütçe politikası, harcama politikası, vergi politikası ve borçlanma politikasıdır.

S

Bütçe politikası nedir?

Devlet bütçesinin maliye politikası aracı olarak kullanımı, belirli ekonomik hedeflere ulaşmak için bütçede kamu harcama ve kamu gelirlerinin büyüklüğünün ve bileşimlerinin ayarlanmasıdır.

Devletin harcamalarına, gelirlerinin toplanmasına yetki veren ve aralarındaki dengenin nasıl kurulduğunu gösteren bütçe, bir ekonomide hangi hizmetlerin hangi kaynaklardan sağlandığını ve bunları karşılayacak harcamaların nasıl finanse edileceğini göstermektedir. Kamu harcamaları kamu gelirlerini aşıyorsa bütçe açığı, aksi hâlde bütçe fazlası, kamu harcamaları kamu gelirlerini karşılıyorsa bütçe dengesi vardır.

S

Telafi edici bütçe nedir?

Telafi edici bütçe, devletin ekonomi tam istihdama gelinceye kadar bütçe açıkları, tam istihdam sağlandığında ise denk bütçe politikası uygulamasıdır. Telafi edici bütçe uygulaması yöntemi, ekonomik durgunluk ve işsizlikle mücadele esnasında ortaya çıkan, geçici bir bütçe açığını ifade etmektedir.

S

Kamu harcaması nedir?

Kamu harcamaları, devlet tarafından eğitim, sağlık, güvenlik ve savunma gibi mal ve hizmetlerin sağlanması için harcanan parayı ifade etmektedir. Kamu harcamaları, devletlerin sosyal ve ekonomik hedeflerini yerine getirmek için ihtiyaç duydukları mal ve hizmetleri üretmesine veya mal ve hizmetleri satın almasına olanak tanımaktadır.

Günümüzde, gelişmiş ülkelerin devletleri, gelişmekte olan ülkelerin devletlerine göre Gayri Safi Yurtiçi Hasılalarının (GSYİH) daha fazla bir yüzdesini kamu harcaması olarak gerçekleştirmektedir. Ayrıca pek çok devlet, bazı mal ve hizmetleri üretmek, altyapı projelerini finanse etmek, tasarlamak, inşa etmek ve işletmek için kamu-özel ortaklıklarını kullanarak özel sektörle iş birliğine gitmektedir. Kamu harcamaları esas olarak savunma, yol, köprü gibi özel sektör tarafından sağlanmayan mal ve hizmetleri tedarik etmek; hastaneler ve okullar gibi erdemli malları sunmak; işsizlik ile maluliyet yardımları dâhil olmak üzere birçok sosyal yardım ödemelerini ve desteklerini sağlamak amacı ile gerçekleştirilmektedir.

S

Enflasyonist ve deflasyonist durumlarda devlet kamu harcamalarını nasıl kullanır?

Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde kamu harcamalarında kesintiye gidilerek ekonomideki toplam tüketim talebi sınırlandırılabilmektedir.

Deflasyonist durumlarda ise talebi ve istihdamı artırmak için kamu harcamaları artırılmaktadır.

Enflasyonist dönemlerde olduğu gibi deflasyonist dönemlerde de kamu harcamalarının kullanılmasındaki amaç arz ve talep arasındaki dengesizliği ortadan kaldırmaktır. Bu sayede kamu harcamaları ile ekonomideki genel arz ve talep dengesinin sağlanması ve sürdürülmesi mümkün olmaktadır.

S

Kamu harcamaları ekonomide hangi faktörleri etkiler?

Kamu harcamaları ekonomide üretim, istihdam, genel fiyat seviyeleri ve gelir dağılımı gibi faktörleri etkilemektedir. Kamu harcamalarının etkisi, harcamanın türüne ve niteliğine göre değişir. Cari harcamalar toplam talebi artırarak ekonomik büyüme üzerinde dolaylı bir etkiye sahipken, yatırım harcamaları ekonomik büyüme üzerinde doğrudan ve en olumlu uzun vadeli etkiye sahiptir. Transfer harcamaları ise toplam talebi artırarak ekonomik büyüme üzerinde dolaylı bir etkiye de sahiptir.

S

Cari harcama nedir?

Cari harcamalar, devletin tüketim talebini oluşturan ve her yıl tekrarlanan, kullanıldıkları yıl içinde faydaları tükenen harcamalardır. Genel olarak bir bütçe dönemi içinde ilgili kamu hizmetin yerine getirilmesi amacıyla gerçekleştirilen zorunlu tüketimdir. Bu harcamalara örnek vermek gerekirse; personel giderleri, mülkiyet giderleri, aydınlatma, ısınma ve su giderleri, kırtasiye, kira, bakım ve onarımlar vb. giderler bu kategoride dikkate alınabilir.

Cari harcama, ülkeden ülkeye farklılık göstermekte ve toplam kamu harcamalarının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.

S

Yatırım harcamaları nedir?

Yatırım harcamaları, üretim kapasitesini artıran, verimliliği olumlu yönde etkileyen, kaynakların daha iyi kullanılmasını sağlayan, üretim faktörlerinin etkinliğini artıran, çoğunlukla dayanıklı mallardan oluşan ve faydaları bir yıldan fazlasına yayılan mallar için yapılan harcamaları ifade etmektedir. Yatırım harcamaları, dengeli kalkınma ve istihdam düzeyinin sağlanması için büyük önem taşımaktadırlar. Gerçekleştirilen kamu yatırımları söz konusu yıl içerisinde ekonomik büyümeyi arttırdığı gibi kamu sermaye stokunu artırarak uzun vadede ekonomik kalkınmayı da desteklemektedir.

S

Kamu sermaye stoku nedir?

Kamu sermaye stoku, devletin kümülatif yatırımlarıdır ve belirli bir dönemde kamusal mal ve hizmet üretme kapasitesinin en temel göstergesidir.

S

Transfer harcamaları nedir?

Transfer harcamaları millî gelir üzerinde doğrudan bir etki yaratmayan ve devletin karşılıksız olarak yaptığı harcamaları ifade etmektedir. Bu harcamalar ile devlet piyasadan mal ve hizmet satın almamakta sadece karşılıksız olarak gelir aktarımında bulunmaktadır.

Devlet gerçekleştirdiği transfer ödemeler için karşılığında herhangi bir üretim faktörü almadığı için bu giderlerin üretim faaliyeti üzerinde doğrudan bir etkisi yoktur. Ancak transfer ödemesini alanlar bunu tüketime yönlendirdiklerinde dolaylı bir biçimde üretime etki etmektedir.

Devlet sosyal yardımlarla toplumun refah düzeyini yükseltmeyi amaçlamaktadır. Transfer harcamaların ekonomiye etkisi transferin türüne ve transfer yapılan grubun yapısına göre farklılık göstermektedir.

S

Sosyal transferler nedir?

Sosyal transferler; İnsanların yaşam standartlarını yükseltmek, insanlar arasında sosyal eşitliği sağlamak ve insanların harcanabilir gelirlerini artırarak dolaylı olarak ekonomide mal ve hizmetlere talep yaratmak için yapılmaktadır.

S

Mali transferler nedir?

Mali transferler; üretimi desteklemek ve genellikle yatırımı teşvik etmek için kullanılan sübvansiyon benzeri harcamalardır.

S

İktisadi transferler nedir?

İktisadi transferler; devlet borçları için yapılan faiz ödemelerini içermektedir.

S

Kamu geliri nedir?

Kamu geliri, devletin ve diğer kamu kurumlarının kamu hizmetini yerine getirmek için kanuna dayalı olarak çeşitli kaynaklardan elde ettiği gelirlerdir. Devlet bu geliri kamu harcamalarını finanse etmek için kullanır.

S

Kamu gelirlerini oluşturan unsurlar nelerdir?

Kamu gelirleri; vergiler, harçlar, şerefiyeler, parafiskal gelirler, borçlanma, emlak ve kurum gelirleri ile para cezalarından oluşmaktadır.

Vergiler, kamu gelirlerinin en önemli kısmını oluşturmaktadır. Vergiler, günümüzde maliye politikasının amaçlarına ulaşmak için kullanılabilecek en önemli mali araçlardır. Vergiler, devletin egemenlik gücü gereği, ödeme güçlerine göre kamu harcamalarını karşılamak üzere toplumu oluşturan kişi ve kurumlardan karşılıksız ve zorunlu olarak aldığı ekonomik değerlerdir.

S

Vergilendirmenin mali ve sosyal amacı nedir?

Vergiler, sürekli artış gösteren kamu harcamalarının ana finansman kaynağıdır. Bu vergilendirmenin mali amacını oluşturmaktadır. Ayrıca devlet, geliştirmek ve korumak istediği sektörler için vergi teşvikleri uygulamaktadır.

Ödemeler dengesinin korunması, bireylerin daha fazla tasarruf etmeleri ve ekonomik istikrarı sağlamak gibi ekonomik amaçlar için de vergiler, devletin kullandığı önemli maliye politikası araçlarından biridir.

Vergi politikasının sosyal amaçları ise gelir dağılımında adaletin sağlanması, çevre ve toplum sağlığına zararlı ürünlerin tüketimlerinin kısıtlanması, emek gelirlerinin sermaye gelirlerine göre daha hafif vergilendirilmesi ile çeşitli istisna ve muafiyetlerle dezavantajlı grupların desteklenmesi olarak sayılabilir.

S

Şerefiye nedir?

Şerefiye; devletin gerçekleştirdiği yatırımlar nedeniyle, değerleri artan taşınmaz üzerine konulan parasal yükümlülüktür.

S

Parafiskal gelir nedir?

Parafiskal gelirler; SGK prim ödemeleri, meslek odalarının üye aidatları gibi yasal olarak zorla alınan ve ilgili kuruluşların finansmanını sağlamak için kullanılıp devlet bütçesine dahil edilmeyen vergi benzeri gelirlerdir.

S

Vergi politikası, işgücü arzını nasıl etkiler?

Vergi politikası, işgücünde niteliksel ve niceliksel değişiklikler yoluyla işgücü arzını artırabilmekte, özel tasarruf ve yatırım faaliyetlerini teşvik ederek sermaye oluşumunu hızlandırmakta ve dinamik bir üretim faktörü olarak kabul edilen teknolojik gelişmeyi teşvik etmektedir. Vergi politikasının önemli bir özelliği de seçici uygulamalara izin vermesidir. Devlet önemli gördüğü sektör ve ürünleri vergi teşvikleriyle destekleyebilmektedir.

S

Vergiler kaç gruba ayrılır?

Vergiler üç gruba ayrılır: Gelir, tüketim ve servet. Tahsil edilme biçimlerine göre ise dolaylı ve dolaysız olarak ikiye ayrılmaktadır.

S

Dolaylı vergi nedir?

Dolaylı vergiler, tüketicilerin kullandıkları ürün ve hizmetlerin fiyatları içerisinde hesaplanmakta ve bir vergi sorumlusu tarafından idareye yatırılmaktadır.  Tüketim vergileri genellikle dolaylıdır.

S

Dolaylı vergilerdeki vergi oranının artış ve azalışının ekonomik ve sosyal sonuçları nelerdir?

Dolaylı vergiler yükselirse mal ve hizmetlerin fiyatları yükselecek, genel talep ve tüketim ile tasarruf düzeyi düşecektir. Ayrıca alkol, sigara vb. üzerinden alınan dolaylı vergilerin artmasıyla birlikte fiyatları yükselen bu mallar toplum tarafından daha az tüketilmekte ve böylece vergi sosyal bir amaca da hizmet etmektedir.

Dolaylı bir verginin oranının düşürülmesi, bu vergi mal ve hizmet fiyatlarına dahil olduğundan fiyatların düşmesine, daha az fiyat ödeyen bireyin harcanabilir gelir düzeyinin artarak tüketiminin veya tasarrufunun artmasına neden olacaktır.

S

Vergilerin ekonomik kaynaklar üzerindeki etkileri nelerdir?

Vergilerin ekonomik kaynaklar üzerinde farklı etkileri vardır. Üretim açısından bakıldığında, vergilerin etkileri iki yönlü olabilir: Gelir etkisi ve ikame etkisi.

S

Gelir etkisi nedir?

Gelir etkisi, vergilendirme nedeniyle geliri düşen kişilerin bu kaybı telafi etmek için daha fazla çalışma ve üretme eğiliminde olmalarıdır.

S

İkame etkisi nedir?

İkame etkisi ise insanların vergi öncesi gelirlerini korumak için tüketimlerini azaltmaları veya başka ikame ürünleri tercih etmeleridir.

Bir çalışanın gelirinden kesilen vergi artırıldığında, gelirinin düşmesi nedeniyle yeni gelir düzeyini yetersiz bularak çalışmaktan vazgeçmesi ikame etkisine bir örnek olarak verilebilir. Çalışmak yerine boş zamanı veya ev işlerine zaman ayırmayı tercih etmesi, ikame etkisinin bireysel faydada önemli bir değişime neden olduğunu göstermektedir.

S

Vergi harcaması nedir?

Vergi harcamaları, vergiye tabi olması gerektiği hâlde, devletin vergi muafiyetleri ve benzeri uygulamalar yoluyla çeşitli ekonomik ve sosyal nedenlerle vazgeçtiği vergi gelirlerini ifade etmektedir.

S

Kamu kesimi borçlanması nedir?

Kamu kesimi borçlanması, merkezi yönetim veya diğer kamu kuruluşlarının, özel hukuk hükümlerine dayanarak iç borçlanma biçiminde ülke içerisindeki bireyler, ticari bankalardan, özel finans kurumlarından ve merkez bankasından veya dış borçlanma biçiminde yabancı finans kurumları ve bankalar ile yabancı devletlerden veya Dünya Bankası, IMF gibi uluslararası kurumlardan yapılan borçlanmayı ifade etmektedir.

Alacaklı ve borçlu olarak iki taraf söz konusudur. Borçlu taraf devlettir ve borcun vadesi ve faizi sözleşme şartlarında belirtilmektedir.

S

Borçlanma politikası nedir?

Borçlanma politikası, kamu hizmetlerinin finansman kaynaklı bir aksama olmadan yerine getirilmesi için kullanılan önemli bir maliye politikası aracıdır. Borçlanma iki amaçla yapılabilir: Mali amaç ve ekonomik amaç.

S

Mali amaçla borçlanma nedir?

Devlet borçlanma politikasını bütçe aracılığıyla belirlemektedir. Öncelikle kamusal mal ve hizmetler için gerçekleştirilecek giderler tahmin edilmektedir. Ardından bu giderler için gerekli olan elde edilecek gelir kaynakları tahmin edilmektedir. Bu ikisi arasındaki giderler lehine bir fark söz konusu olduğunda, bu fark “kamu kesimi borçlanma gereği” olarak adlandırılmakta ve devletin borçlanma araçlarıyla giderilmektedir. Buna mali amaçlarla borçlanma denilmektedir.

S

Ekonomik amaçlarla borçlanma nedir?

Bu tür borçlanmadaki amaç enflasyon ve deflasyonun önlenmesi, gelir dağılımının düzenlenmesi, ekonomik büyüme ve kalkınmanın sağlanması gibi temel makroekonomik hedeflere ulaşmaktır. Devlet, kalkınma için gerekli büyük yatırımları ve harcamaları finanse edebilmek için borçlanmaktadır. Bu tür yatırımların ve harcamaların yararları gelecek nesillere aktarıldığı için uzun vadede bunlardan yarar sağlayacakların da finansmana katılmaları sağlanmış olmaktadır. Ayrıca devlet ekonomik istikrarı sağlamak ve sürdürmek için de borçlanmaya başvurabilmektedir.

Enflasyonist dönemlerde piyasadaki likidite ve talep fazlasını azaltmak için devlet borçlanma yoluyla müdahale etmektedir. Enflasyon dönemlerinde satın alma gücünü sınırlamak için vergi ve para politikası ile birlikte kullanılan borçlanma politikasının daraltıcı etkileri olacaktır.

Durgunluk dönemlerinde ise piyasadaki likidite ve talep azlığını gidermek için Merkez Bankasından veya durgunluk nedeniyle özel sektöre borç vermekten çekinen bankalardaki âtıl kaynaklardan borçlanılmaktadır. Bu kaynaklar kamu harcamaları yoluyla ekonomide genişletici bir etki yaratmakta ve ekonomiyi canlandırmak için kullanılmaktadır.

S

Borçlanma politikasının genişletici etkisi nasıl ortaya çıkar?

Borçlanma politikasının genişletici etkisi borçlanılan fonların hangi kaynaktan elde edildiğine göre farklılık göstermektedir. En fazla genişletici etki Merkez Bankasından borçlanma durumunda ortaya çıkmaktadır. Bu durum ekonomideki para arzının artırılmasından kaynaklanmaktadır. Bunu bankalar ve finans kuruluşları izlemekte, en düşük genişletici etki özel kişilerden borçlanılması durumunda söz konusu olmaktadır. Çünkü özel kişilerin tüketimde kullanacakları fonlar devlet tarafından borçlanma yoluyla alınmaktadır.

S

Maliye politikasının türleri nelerdir?

Maliye politikası, uygulama yöntemlerine bağlı olarak üç kategoriye ayrılmaktadır: İsteğe bağlı (iradi) maliye politikası, otomatik istikrar sağlayıcı maliye politikası ve kurala dayalı maliye politikası.

S

Maliye politikasının uygulamada başarılı olması hangi unsurlara bağlıdır?

Maliye politikasının uygulamada başarı olma şansı, kullanılacak maliye politikası araçların türü, dozu, süresi ve zamanlaması ile ilgili kararların doğru alınması ile yakından ilişkilidir.

S

İsteğe bağlı maliye politikası nedir?

İsteğe bağlı maliye politikası, devletin ekonomik ve mali hedeflerine ulaşabilmek için dilediği zaman, kendi belirlediği araçlarla piyasaya müdahale etmesidir. Bu tür maliye politikasının temel özelliği, maliye politikasını uygulamaya yetkili siyasi karar alıcıların takdirine bağlı olarak gerçekleştirilmesidir. Burada kullanılan takdir yetkisi herhangi bir kurala tabi değildir.

Ekonomik problemin tespit edilmesi, müdahale araçlarının seçimi, alınacak önlemlerin dozu, zamanlaması ve geçerliliği, isteğe bağlı maliye politikası uygulamasının etkinliğini belirleyen en önemli unsurlardır.

Fiyat istikrarı ve ekonomik büyüme gibi makroekonomik hedeflere ulaşmak için maliye politikası araçları olan kamu harcamaları ile vergilerin miktar ve bileşimlerinde, borçlanma ve bütçe politikasında ayarlamalar yapılmakta ve ekonomik istikrarsızlığı azaltmaya yönelik girişimlerde bulunulmaktadır.

S

İsteğe bağlı maliye politikasını uygulamanın zorlukları nelerdir?

İsteğe bağlı maliye politikasını uygulamanın bazı zorlukları da vardır. Öncelikle ekonomik sorunlarla ilgili doğru bir teşhis koymak ve değerlendirmelerde bulunmak zordur. Bazı durumlarda karşılaşılan bir ekonomik sorun herhangi bir maliye politikası müdahalesini gerektirmeyebilir ve uygulanacak maliye politikası yarardan çok zarar verebilmektedir. Doğru tespitlerde bulunabilmek için millî gelire ilişkin ekonomik veriler uzmanlarca dikkatli bir biçimde incelenmelidir. Ayrıca tespit edilen ekonomik soruna hangi maliye politikası araçlarıyla ne düzeyde müdahalede bulunulacağının belirlenmesi de güçtür. Her bir maliye politikası aracının ekonomik istikrar, kaynak tahsisi ve gelir dağılımı üzerinde farklı etkileri söz konusudur.

İsteğe bağlı maliye politikasını uygulamanın zorluklarından bir diğeri de gecikmeler sorunudur. Gecikmeler sorunu bir ekonomide maliye politikası müdahalesine ihtiyaç duyulmasının tespit edilmesi, müdahaleye ilişkin siyasi kararın alınması ve bu müdahalenin ekonomideki etkilerinin ortaya çıkması durumlarında yaşanan gecikmeleri ifade etmektedir. Örneğin gelir vergilerinde yapılan bir düzenleme gelirin elde edildiği değil vergilerin tahsil edilmeye başladığı tarihten itibaren ekonomi üzerinde etki yaratmaya başlayacaktır.

İsteğe bağlı maliye politikası uygulaması bir diğer önemli zorluğu da mali yanılsamadır. Mali yanılsama, vergiler daha çok dolaylı alındığında ve vergi mükellefleri ödedikleri vergileri tam olarak algılayamadıklarında ortaya çıkmaktadır. Bu devletin sunduğu mal ve hizmetlerin maliyetlerinin gerçekte olduğundan daha az görülmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla halkın kamu harcamalarına olan talebi artmakta, bu da politikacıları devletin boyutunu genişletmeye teşvik etmektedir. Kısa vadeli düşünen seçmenler, ekonomik krizden çıkış için tasarruf önlemleri yerine daha fazla kamu harcaması ve daha düşük vergiler gibi popülist politikalar uygulamayı vaat eden siyasi partileri desteklemeyi tercih edeceklerdir. Mali yanılsama nedeniyle seçmenlerin başarısız mali uygulamaları cezalandırmaması ve popülist politikaları desteklemesi, isteğe bağlı maliye politikası uygulamalarının etkinliğini sınırlandırmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda seçmenlerin isteğine bağlı olarak uygulanan bu politikalar kamu borcunun artmasını beraberinde getirmiştir. İzleyen dönemlerde kamu mali disiplinin bozulmasıyla birlikte borçların para yaratılarak ödenmeye başlanması, faiz oranlarının ve enflasyonun arttığı bir kısır döngüye girilmesine neden olmuştur.

S

Otomatik istikrar sağlayıcı maliye politikası nedir?

Otomatik istikrar sağlayıcı maliye politikası, ekonomik dalgalanmalara bağlı olarak iradi bir kararla değil, otomatik bir biçimde devreye giren mali araçlarla uygulanmakta ve ekonominin dengeye gelerek istikrarsızlıkların ortadan kaldırılması esasına dayanmaktadır. Başka bir deyişle makroekonomik istikrarsızlık durumunda otomatik istikrar sağlayıcı maliye politikasının beklenen sonuçları üretmesi için herhangi bir yasal işlem, idari karar, ekonomik teşhis, bu teşhise uygun kamu harcaması ve vergi önlemine ihtiyaç duyulmamaktadır.

Başlıca otomatik istikrar araçları, işsizlik sigortası ödemeleri, artan oranlı vergiler ve tarımsal sübvansiyonlar olarak sıralanabilmektedir.

S

Mali sürüklenme nedir?

Geliri nominal olarak artan mükellefler artan oranlı vergi tarifesi enflasyon karşısında düzenlenmezse daha yüksek vergi oranlarından vergi ödemeye başlarlar. Bu durum mali sürüklenme olarak adlandırılmakta ve ekonominin işleyişini bozabilmektedir.

S

Kurala dayalı maliye politikası nedir?

Kurala dayalı maliye politikası, mali disiplini ve ekonomik istikrarı korumak için hükümetlerin bütçe, borçlanma, harcama ve vergiler gibi maliye politikası araçlarını kullanılmalarının bazı yasal veya anayasal kurallar yoluyla düzenlenmesidir.

S

Formül esnekliği yöntemi nedir?

Kurala dayalı maliye politikası uygulamasında, ekonomide makroekonomik değişkenlerde ortaya çıkan değerlerin beklenen değerleri aşması durumunda, formül esnekliği yöntemi denilen yasalarda veya anayasada önceden belirlenmiş mali kurallar devreye girerek ekonomik istikrar sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu mali kurallar çoğu durumda, bütçe açıklarının, kamu harcama ile gelirlerinin ve borçlanmanın kısıtlanması şeklinde uygulanmaktadır.

S

Kurala dayalı maliye politikasının başarılı olabilmesinin koşulları nelerdir?

Kurala dayalı bir politikanın başarılı olabilmesi için belirli koşulları sağlaması gerekmektedir. Söz konusu kurallar yasalarda açıkça tanımlanmış, şeffaf, basit, kalıcı, etkili, uygulanabilir ve gerekirse esnek olmalıdır. Ayrıca, kurala dayalı maliye politikası, ekonomik hedeflerle de uyumlu olmalıdır. Mali kurallar, ülkelerin farklı tercih ve ihtiyaçlarına göre farklı tür ve nitelikte tasarlanmalıdır.

S

Maliye politikası aracılığıyla enflasyonu önlemek için atılacak adımların ekonomik ve sosyal sonuçları nelerdir?

Maliye politikası aracılığıyla enflasyonu önlemek için kamu harcamalarının kısılması ve vergilerin artırılması gerekmektedir.

Kamu harcamaların azalması kamu yatırımlarının azalmasına, vergilerin artması ise özel sektör yatırımlarının azalmasına neden olmaktadır. Öte yandan hem kamu harcamalarındaki azalma hem de vergilerdeki artış, toplam talebin ve buna bağlı olarak üretimin azalmasına yol açmaktadır. Bütün bunlar nihayetinde ekonomik büyümede bir yavaşlamaya veya düşüşe yol açmakta ve işsizliğin artmasına neden olmaktadır.