Sağlıklı Yaşam: Sağlıklı Beslenme, Fiziksel Aktivite, Uyku ve Cinsellik

The Eatwell Guide tüketilmesi gereken besin grubu ve ortalama miktarları hakkında kılavuzluk eden İngiltere’nin öncülük ettiği bir sistemdir.

Maruz kalma, sosyal öğrenme ve ilişkisel öğrenmedir

Reklamlarda çocuklar için pazarlanan işlenmiş gıdaların çekici hale getirilmesi çocukların yüksek yağ, şeker ve kalori içeren bu tür gıdaları daha
fazla tüketmelerine ve sağlıksız beslenmelerine yol açabilmektedir.

Kilo alma endişesi modeli yeme davranışını fiziksel çekicilik, kontrol ve başarı temalar üzerinde etkili olan bir örüntü olarak ele alır.

Depresyon, anksiyete, intihar düşünceleri ve problemli sosyal ilişkilere
sebep olabilir.

Bunlar anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza, tıkanırcasına yeme bozukluğu, pika, ruminasyon bozukluğu, kaçıngan/ kısıtlı yiyecek alımı bozukluğu ve tanımlanmış veya tanımlanmamış diğer beslenme ve yeme bozukluklarıdır.

Duygudurum bozuklukları, şizofreni ve diğer psikotik bozukluklar, madde kullanımı, bedensel belirti bozukluğu, obezite ya da diğer fiziksel rahatsızlıklara bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir.

Fiziksel aktivite bedenin iskelet kasları aracılığıyla hareket etmesini gerektiren eylemlerin gerçekleştirilmesini ifade eder.

Fiziksel sağlığa faydalar arasında kilo kaybı, hastalıklardan korunma ya da kronik hastalıklarla baş etme yer alırken, zihinsel sağlığa faydalar olumsuz
duygular ve depresyonla etkin baş etme gibi etkileri kapsar.

%32.6’sı

Gözlerin kapalıyken hızlı bir şekilde hareket ettiği, nefes alış-verişin ve kalp atım hızının arttığı, kan basıncının yükseldiği ve rüyaların en yaygın olarak
görüldüğü uyku evresidir. Kol ve bacaklar geçici olarak paralize (felç) durumdadır.

Uyku hijyeni sağlıklı miktarda ve kalitede uyku ihtiyacının karşılanmasını ve bunun için gerekli olan tüm davranış/çevre düzenlemelerini ve alışkanlıkları ifade eder.

11-12 saat

2. Evre: Göz hareketlerinin durduğu, ara ara hızlı beyin dalgalarıyla bölünen yavaş beyin dalgalarının gözlendiği evredir. Bu evre ilk uykuya geçiş evresini takiben derin uykuya hazırlık evresi olarak düşünülebilir.

Cinselliğin biyolojik bir fonksiyon olarak kabul edilmesi 19. yüzyılın başlarına uzanır.

Cinsellik üreme, haz ve riskin ötesinde fiziksel ve zihinsel sağlığa, sosyal ilişkilere ve kendilik değerini etkileyen süreçlere dokunan bir kavramdir.

Cinsel işlev bozuklukları kişilerin cinsel yaşamlarını olumsuz yönde etkileyen, yaşam boyu ya da sonradan kazanılmış, yaygın ya da durumsal problerini ifade eder.

İnfertilite erkek ya da kadınlarda görülebilen ve çeşitli fizyolojik, hormonal, genetik sebeplere bağlı olarak çocuk sahibi olamamaya yol açan medikal bir durumdur.

Genetik yatkınlıklar, bazı otoimmün hastalıklar, anatomik sorunlar, ilerleyen anneve baba yaşı, önceki düşük ve kürtaj hikayesi, infertilite, gebelik öncesi düşük beden kitle indeksi ve aşırı/düzenli alkol kullanımı yer almaktadır.

Acquired Immune Deficiency Syndrome