SAĞLIKLI YAŞAM - Deneme Sınavı - 11

Günlük 250 mg’dan fazla gereksinim duyulan kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, klor ve sülfür gibi mineraller, makro mineralleri; günlük
20 mg’ın altında gereksinim duyulan demir, bakır, iyot, çinko, manganez, krom, selenyum, flor, molibden ve kobalt gibi mineraller ise mikro mineralleri oluşturur. Doğru yanıt C şıkkında verilmiştir.

İkincil (Sekonder) Korunma: Hastalıkların belirtisiz dönemlerinde ya da belirtilerin (semptomların) hafif olduğu dönemlerde, erken tanı ve etkin tedavi edilmeleridir. İkincil korumaya “erken tanı hizmetleri” de denir. Doğru yanıt B'dir.

Bir ürünün ergonomik olduğunu belirleyen ölçütler şunlardır:
• Kullanıcıya uygun olmalı
• Kullanımı kolay olmalı
• Rahatlığı ve konforu artırmalı
• Sağlık ve güvenliği artırmalı
• Performansı ve iş verimliliğini artırmalı

Doğru yanıt D'dir.

Sağlık Bakanlığı, Hepatit A açısından riskli bölgelere yapılacak seyahatten dört hafta önce aşılanmayı, dört haftadan daha kısa süre var ise aşı ile birlikte immunglobulin (IG)
uygulanmasını önermektedir. Doğru yanıt E'dir.

İnfluenza Sağlık Bakanlığı Çocukluk Dönemi aşıları arasında yer almamaktadır. Doğru yanıt E'dir.

7-9 yaş arasındaki çocukların günde 3 porsiyon süt ve süt ürünü tüketmesi önerilmektedir. Doğru yanıt C şıkkında verilmiştir.

Eksik iyot tüketiminde, guatr hastalığı ortaya çıkabilir. Doğru yanıt E şıkkında verilmiştir.

Gereksiz soba/kalorifer yakılmaması, çevrenin korunmasına yönelik tedbirlerdendir. Doğru yanıt C'dir.

Bilişsel Ergonomi: Bilgiyi algılama, anlama ve işleme gereksinimleriyle ilgilenir. Örneğin; bir otomobilin kullanılması için hız göstergesi, motor devri göstergesi, yağ ve akaryakıt durumu, hatta lastik basıncı, farların açık olup olmadığı, sinyalle ilgili görsel ve sesli uyaranlar, yol haritası/navigasyon gibi birçok bilgiye gereksinim vardır. Bir otomobil, aracı kullanan kişinin, ilgili bu bilgilere bakması, farklı renk ve işaretleri algılaması sonucu doğru bir şekilde kullanılabilir. Doğru yanıt B'dir.

İş/meslek etkeni psiko-sosyal etkenler içerisinde değerlendirilir. Doğru yanıt E'dir.

"Sağlığa zarar verecek nitelikteki etkenlerin vücuttan uzaklaştırılması, temizlenmesi” hijyen olarak adlandırılır. Doğru yanıt B'dir.

Bireysel Özellikler ve Tercihler: Hangi toplumda, ülkede, ailede olursa olsun, her insan bir bireydir ve düşünme/ karar verme yetisine sahip her birey, kendi vücudu ile ilgili karar verme yetkisine sahiptir. Aileler için önemli hatta bazen sıkıntılı olan; üyeleri için, bireysel farklılıklar nedeniyle, olanakları ölçüsünde bu gereksinimlerini karşılamak durumunda kalmalarıdır. Bazen de hijyen uygulamasının zorunluluğu olarak öyle davranılması gerekir. Örneğin; herkesin dış fırçası ayrı olmalıdır. Doğru yanıt C'dir.

İnsan derisi, bütün vücudu örten, dış etkilerden koruyan, 1,5 metrekare büyüklüğü ile vücudun en büyük organıdır. Doğru yanıt C'dir.

Klasik sabun: Antimikrobiyal içermeyen ya da sadece koruyucu olacak kadar içeren deterjanı ifade eder. Doğru yanıt A'dır.

Ağız kokusu, oldukça yaygın görülen bir durumdur. Ağız ve diş temizliğinin yetersiz olması; diş eti hastalıkları; soğan/lı, sarımsak/lı yiyecekler; sigara ve tütün ürünleri; alkol kullanma; ağız kuruluğu, sinüzit, farenjit, solunum ve mide–bağırsak sistemi hastalıkları ve diyabet gibi durumlar ağız kokusuna neden olurlar. Doğru yanıt D'dir.

Kuru temizlemede solvent (çözücü) olarak perkloroetilen (PERC), hidrokarbonlar, metil siloksan gibi kimyasallar kullanılmaktadır. Doğru yanıt B'dir.

Okul çocukları, uyku süresince büyüme hormonu salgılayacağı için en az 10 saat uyumalıdır. Doğru yanıt C'dir.

Sabunlar asidik değil, bazik pH’da işlem görürler. Doğru yanıt E'dir.

Anyonik: Negatif yüklü bir yüzey aktif iyona sahiptir. Sodyum alkilbenzen sülfonat, örneklerindendir. Temizleme gücü yüksek olan maddelerdir. Doğru yanıt A'dır.

Sağlık geliştirme kavramına ilginin artmasının nedenlerinden biri, kişilerin paternalistik (Babacan) hekimlik uygulamaları yerine, sağlıkları konusunda kendilerine bilgi verilmesini, yapılacaklara hekim ve sağlık personeli ile birlikte karar vermeyi istemeleri, hatta son
kararın kendilerince verilmesi gerektiğini düşünmeleri ve talep etmeleridir.