SİYASAL İLETİŞİM

Ortak bir kanaatin yaratılmasında yer alan grup üyelerinin her zaman bir arada olması ve birçok konuda beraber hareket etmesine gerek yoktur. Ancak bir sorun karşısında belirli dönemlerde ortaya çıkan ve istenen yaptırım sağlandıktan sonra da dağılan halk grubu kamuoyunu oluşturmaktadır. Bir konuya yönelik kamuoyunun oluşabilmesi için halkın geneli tarafından benimsenmiş bir görüşün olması gerekmemektedir. Halkın bir kısmı tarafından da oluşturulmuş olan, ancak oldukça sıkı ve yoğun kanaatler, o konuya yönelik etkin yaptırım gücü bulunan kamusal kanaatler olarak nitelendirilmektedir. Doğru cevap D'dir.

Türkiye’de siyasal nitelikli ilk kamuoyu araştırmaları 1950’li yılların çok partili hayata geçiş döneminde gazeteler tarafından yapılmıştır. Ancak, kalabalık yerlerde “kime oy vereceksiniz” sorusuyla gerçekleştirilen bu araştırmalar bilimsel bir niteliğe sahip olmamıştır. Doğru cevap C'dir.

Türkiye’de basın tarafından yapılan ilk geniş çaplı kamuoyu araştırması 1975 yılı ara seçim dönemi için Milliyet gazetesi tarafından gerçekleştirilmiştir. Ardından 1977 ve 1978 yıllarında Politika ve Tercüman gazeteleri tarafından da siyasal içerikli geniş kamuoyu araştırmaları yapılmıştır. Doğru cevap C'dir.

Propaganda teriminin ilk kez 1622’de, Protestan kiliselerinin ortaya çıkmaya başladığı bir dönemde Roma Katolik kilisesi tarafından kullanıldığı bilinir. Bu dönemde kilise, öğretilerine karşı gelenleri propaganda ile yola getirmeyi amaçlamıştır. Galile’nin ‘dünya güneşin etrafında dönüyor’ tezinden vazgeçirilmesi buna örnektir.

Propagandacı ikna faaliyetlerinin başarıya ulaşması için amaç ve ideolojilerini, belirlediği hedef kitle tarafından kolay anlaşılır olmasını ister. Bu nedenle de iletişim kurmak için belirlediği simgeleri ve kodları mümkün olduğunca basite indirger. Propagandacının uyguladığı bu teknik ‘yalınlık’ olarak adlandırılır. Doğru cevap C'dir.

Propagandacılar ikna faaliyetlerini daha etkili kılabilmek için genellikle; yalınlık, abartma, ad takma, simgelerden yararlanma ve ünlü kullanma gibi teknikleri kullanmaktadır. Tanık gösterme bu tekniklerden birisi değildir. Doğru cevap E'dir.

Propaganda faaliyetlerinde uygulanan tekniklerden bir diğeri de ad takmaktır. Siyasal propagandada çokça kullanılan bu teknikte, istenmeyen ya da çıkarlarla çatışan bir kişi, kuruluş ya da oluşuma karşı negatif çağrışımlar içeren nitelemeler kullanılmaktadır. “Belirli bir kişi ya da gruplar için ifade edilen ‘aşırı solcu’, ‘aşırı sağcı’, ‘marjinal’, ‘komünist’, ‘faşist’, ‘terörist’, ‘anarşist’, ‘hortumcu’, ‘yamyam’, ‘liboş’ gibi çağrışımlar bu türdendir”

Siyasal iletişim faaliyetlerinde sıkça görülen bir propaganda tekniği  simgelerden yararlanmaktır. Simgelerin kullanılmasındaki amaç, propagandacının faaliyet ve mesajlarının hedef kitle tarafından sürekli hatırlanabilmesini sağlamaktır. Renkler, amblemler, sloganlar, seçim türküleri bunlara örnek verilebilir. Doğru cevap E'dir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 1950 yılına kadar süren CHP’nin tek parti iktidarı döneminde seçmenlerin tercih edebileceği başka bir partinin olmaması, her ne kadar iki kez çok partili sisteme geçiş denemesi yapılmış olsa da seçim süreci kapsamında herhangi bir kampanya ya da etkinlik düzenlenmesini gerekli kılmamıştır. Türk siyasal yaşamına bakıldığında; ilk siyasal kampanya çalışmalarının çok partili siyasal hayata geçiş süreciyle birlikte 1950’de başladığı görülmektedir. 1950 seçimlerinde muhalefet partisi konumundaki Demokrat Parti, klasikleşmiş sloganı “Yeter Söz Milletindir” eksenli bir tema ile iktidara gelmeyi başarmıştır. Doğru cevap D'dir.

Seçim kampanyası dört aşamadan oluşmaktadır. Bunlar; araştırma ve hazırlık, planlama ve örgütlenme, stratejinin oluşturulması, iletişim ve değerlendirmedir. Denetleme bu aşamalardan birisi değildir. Doğru cevap A'dır.

Aynı konuyla ilgili birkaç kamusal kanaatin bulunması  söz konusu değildir.

Kamuoyu, belirli niteliklere sahip zümrelerin ve isteklerinin bir temsili olmalıdır.

Ülke yönetiminde yöneticilere destek olması

Birkaç yabancı dil bilirler.

Kamusal kanaatler ancak seçim dönemlerinde oy verme davranışıyla ölçülebilir.

Liderin emirlerine riayet edilmesi

Halk, öncelikle kamuoyu araştırmalarının sonuçlarına bakarak oy vereceği partiyi seçer

Zorlayıcıdır.

Seçmenlerin aynı dini inanca sahip olması

Fikir ve sanat alanında faaliyet gösterenler