SOSYAL HİZMET UYGULAMALARI - Deneme Sınavı - 6

Sosyal çalışmadaki teorik yaklaşımlar kabaca şöyle özetlenebilir: 1) Problem çözme 2) Sistem yaklaşımı 3) Güçler perspektifi 4) Baskı karşıtı uygulama 5) Post modern uygulamalar

Sosyal adalet: Temel haklardan ve korumadan eşit yararlanma açısından sosyal adalet LGBTT’lerle çalışmada önemli bir çerçeve sunmakta ve bu grubun karşılaştığı sosyal eşitsizliklerin ortadan kaldırılması önemli bir hedef olmak durumundadır.

Açılma (coming out) müracaatçıyla çalışmanın bir hedefi olmamalıdır. Açılma, özgürleştirici ve politik olarak teşvik edilen bir şey olsa da kişi, ailesine yabancılaşma, işini kaybetme gibi büyük bedeller ödeyebilir.

Sığınmacılara yönelik hizmetlere ilişkin olarak köken ülkeden kaçışlarına neden olan olaylardan başlayarak, kaçıs sırasında yaşadıkları travmalar, aile bölünmesi, tehlikeli yolculuk ve Türkiye’deki gündelik yaşamda karşılaştıkları sorunlar dikkate alınarak hizmetlerin bu bütünlük içinde planlanması gereklidir

1970'lerin başlarında Avrupa’da (özellikle Almanya) yaygınlaşmaya başlayan büyük, 500er, biner konutluk sitelerde oturmaya başlamasıyla yeni bir sorun başladı. Zaten kentleşmenin getirdiği yabancılaşma ve kalabalıklar içinde yalnızlaşma, antisosyalleşme ya da sosyal iletişim ortamı bulamama sorunu büyük sitelerde baskın bir sorun olarak derinleşti. İnsanlar yığınlar halinde bir arada oturur ama birbirleriyle iletişim kuramaz oldular. İşten eve evden işe gidip gelen bir sarkaç örneği yaşamaya başladılar. Hızla insani değerlerden, komşuluk ilişkilerinden, dayanışmadan, yardımlaşmadan uzağa düştüler. Kimi sosyal anominin pençesine düştü, kimi bu girdaptan kurtulmak için çareler aramaya başladılar. Almanya’da çare arayanların başında sosyal çalışmacılar gelir. Site sosyal hizmeti, yani, yığınlaşan insanlar için sosyal çalışma, denilen bir önlemler zinciri geliştirdiler.

Ülkemizde sui generis kabilinden lüzumu bulunan bir alandır. Ülkemiz bilhassa depremlerle birlikte acil durum ve krizler karşısında sosyal çalışmacının konumuna ilişkin bir hayli tecrübe edinmiştir. Esasen sosyal hizmet mesleği bir afet ve acil durum çocuğu olarak tarih sahnesine çıkmıştır. İlk modern sosyal hizmet çalışmaları savaş ikliminde neşet etmiştir.

On sekizinci yüzyıldan önce yaşama dair düşünme biçimlerinin zeminini edebiyat ve felsefe oluşturuyordu.

Sosyal çalışmadaki teorik yaklaşımlar kabaca şöyle özetlenebilir: • Problem çözme • Sistem yaklaşımı • Güçler perspektifi • Baskı karşıtı uygulama • Post modern uygulamalar

Büyük düşünü̈r John Locke’a göre, Tanrı doğayı ve onun yasalarını yaratmış ve daha sonra bir kenara çekilmiştir. Tanrı’nın müdahalesi olmayan evrende şeyleri açıklamanın yolu nesnelliğe dayanmalıdır.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün çocuklar için öncelikleri aşağıdaki gibidir. 1. Çocuğun öz aile ya da akraba yanında desteklenmesi, 2. Evlat edindirme uygulaması 3. Koruyucu aile uygulaması 4. Aile yanında bakımın mümkün olmadığı durumlarda kuruluş bakımı

Eğitimin en sık yapılan, en benimsenir, en yaygın tanımı şudur: En kısa: Eğitim davranış değişikliği yaratmadır.

Öğretme, hedefteki kişiye, bilmediği bir konuyu, bir bilgiyi kavrayıp akılda tutmasını sağlayacak bir biçimde aktarmadır. Bunun çok çeşitli yolları vardır.

Sosyal eğitim bilim dalı ve mesleği sosyal eğitmenler (sozial padagoge) eliyle anlayış, davranış ve uyum güçlükleri gösteren kişilerin (a) sosyal çevrelerine ve (b) toplumsal çevrelerine uyum süreçlerini düzenler. Onları sosyal ve toplumsal çevrelerine uyumlu kılmak için belirli bilimsel kural, ilke ve yöntemlerle gerçekleştirilen uygulamalar dizinidir. Sosyal eğitim Sosyal çalışma mesleğin bir türevi olarak ortaya çıkmıştır.

Sosyal eğitimin bir başka temel görüşü de insanın toplumsal yaşama uyumunun o insanın gelişimini sağlıklı kılacağıdır. Örneğin, toplumsal dengeleri yerli yerinde olan çocuğun duygusal ve sosyal gelişimi de dengeli ve istendik olacaktır. Özellikle çocuklarda ve gençlerde duygusal ve sosyal gelişimin sağlıklı olması onun da kendisine özgü beceriler geliştirmesiyle olanaklıdır. Bunlar kişisel beceriler olabilir, sosyal beceriler olabilir. Sosyal eğitimcinin desteğiyle başvuranda, yani çocukta ya da gençte geliştirilecek kişisel ve sosyal beceriler onun çevresine onun sosyal çevresini ve toplumu daha kolayca tanımasına, algılamasına ve daha hızlı iletişim ve bağ kurmasına neden olacaktır.

Sosyal beceri ve sosyal davranış arasında önemli bir bağ bulunmaktadır. Sosyal becerileri gelişmiş kişiler sosyal davranışları da dengeli olan kişilerdir. Çünkü sosyal becerisi gelişmiş olan kişilikler sosyal iletişimlerini zorlanmadan kurabilecekler, sosyal ilişkilerini dengeli olarak götürebileceklerdir. Çevrelerinde sevilen uyumlu kişiler olarak görüleceklerdir. Toplumda ve daha dar anlamda sosyal çevrelerinde uyumsuzluk sorunları görülmeyen kişilikler olarak görüleceklerdir. Sosyal becerileri gelişmiş olan insanlar kendilerini sosyal çevrelerinde ve toplum içinde daha rahat yönetebilirler, kendilerini yönetme becerileri gelişmiş insanlardır. Kişisel sorunlarının üstesinden daha kolay gelebilirler. Öğrenci iseler okullarında daha başarılı olabilirler. Psikolojik bozukluklar, davranış bozukluğu, iletişim güçlükleri, suça eğilim gibi olumsuz özelliklerin giderilmesi için çocuklarda ve gençlerde sosyal becerilerin sosyal yeterliliklerin geliştirilmesi sosyal eğitimin hedeflerindendir.

Sosyal çalışmacılar ve sosyal eğitimciler çoğunlukla aynı çalışma alanına sahiptirler. Sosyal çalışma ve sosyal eğitim hem tarihsel geçmişleriyle, hem de temel bakış açıları ve yaklaşım farklarıyla birbirlerinden ayrılırlar. Sosyal çalışma yukarıda sözünü ettiğimiz üç temel klasik yöntemle öğretilir ve çalışır (Bireyle çalışma, grupla çalışma ve toplulukla çalışma.) .Sosyal eğitim ise eğitim ve öğretim bilgilerini aktararak ve kullanarak kendisini anlatır ve uygular. Sosyal çalışmacı daha çok konut, kira bedeli, sosyal yardım, ilaç parası gibi somut destekler sağlar. Sosyal eğitimci bunun ilerisine geçer. İçinde bulunduğu durumdan ötürü iş, arkadaşlık, aile ilişkileri bozulan insanların sadece madde destekle değil, bizzat ona içinde bulunduğu ortamlara girerek sosyal destek verir. Onlarda yeni döneme, yeni düzene uygun davranış değişikliğini hedefler.

Tarihsel gelişme süreci Almanya’da sosyal çalışma sosyal eğitim ayrımını Bolonya Reformu süreci ile tarihe gömdü. Bolonya sürecine uygun olarak artık Almanya’da tüm sosyal çalışma ve sosyal eğitim yüksekokulları, bu iki kavramın arasındaki çekişmeyi ve çelişkiyi kaldıran yeni bir adı benimsemeye başladılar.

Tarihsel gelişme süreci Almanya’da sosyal çalışma sosyal eğitim ayrımını Bolonya Reformu süreci ile tarihe gömdü. Bolonya sürecine uygun olarak artık Almanya’da tüm sosyal çalışma ve sosyal eğitim yüksekokulları, bu iki kavramın arasındaki çekişmeyi ve çelişkiyi kaldıran yeni bir adı benimsemeye başladılar.

Ekosistem perspektifi birey ve çevre etkileşimini temel alır.

Aile mikro sisteme, okul mezzo sisteme ve medya makro sisteme örnektir.