aofsorular.com
TAR402U

Evrensel Bir Kavram: Kültür; Yeni Bir Bilimsel Alan: Kültür Tarihi

1. Ünite 57 Soru
S
Kültürün kelime anlamı nedir?
Kültür sözcüğü Latincede ekip ürün almak, üretmek anlamına gelen cultura sözcüğünden gelmektedir. Birçok dünya dilinde aynı sözcük kullanılmaktadır. Arapçada kullanılan ve Türkçemizde de rastladığımız hars sözcüğü de toprağın işlenmesi anlamına gelir. Türkçe de kullanılan ekin sözcüğü de kültür sözcüğüyle eşanlamlıdır. Toprağı işleme, kültür olabileceği gibi, yemek hazırlama, ayin ya da oyunda kültürdür.
S
Tarihsel bilgilere göre kültürler tüm toplumlarda nasıl ortaya çıkmıştır?
Tarihsel bilgiler bize kültürün tüm toplumlarda birikime dayalı olarak ortaya çıktığını göstermektedir. Bu birikim kültür tarihçilerine göre enerji, tarım, madencilik, matalürji, av ve balıkçılık gibi işleme yöntemleriyle, zanaatla, maddeyi fiziksel, kimyasal, teknolojik, olanaklarla başka bir nesneye dönüştürme tekniğiyle, ve yaşam alanını yani inşaat, mimari, ulaşım için yollar, çevre düzenlemesiyle yaşanan mekanı değiştirme eylemleriyle oluşur.
S
Bilim adamları kültür kavramını nasıl tanımlarlar?
Tüm toplumsal grupları düzenleyen organik kuralları, düşünsel eğilimleri ve sanatları, gelenek, görenek, inanç ve adetleri, aletleri ve tüketim maddelerini, ahlaksal kuralları, insanların gerçekleştirdiği yetenek ve alışkanlıkları içine alan bütünsel bir olgu olarak tanımlarlar.
S
Kültür olgusu hangi konularla etkileşim içindedir?
: Kültür olgusunun, devlet, politika ve kamu alanını inceleyen hukuk, sosyoloji ve siyaset bilimleriyle, ahlak, inanç, gelenek, özgürlük, muhafazakarlık, gibi konuların ele alındığı felsefeyle, güzel duyunun ifadesi olarak sanat ve sanat eserlerinin tarihini inceleyen arkeoloji, sanat tarihi, estetik bilimleriyle, ilkel toplumlardan günümüze, kültürün inanç ve ibadet dünyasında, ruhsal dünyamızda ve bilinçaltı dünyamızda işgal ettiği yeri inceleyen ilahiyat, antropoloji, psikoloji, ve psikanalizle bağlantısı çok güçlüdür.
S
Antropoloji nedir?
İnsan kökenini, evrimini, biyolojik özelliklerini, toplumsal ve kültürel yönlerini inceleyen bilim dalıdır.
S
Kültürel antropoloji nedir?
İnsan kökenini, evrimini, biyolojik özelliklerini, toplumsal ve kültürel yönlerini inceleyen antropoloji biliminin alt bilim dalıdır. Kültürün gelişimini, etnolojik, dilbilimsel, sosyolojik, psikolojik ve psikanalist analiz yöntemleriyle ele alır. Bu bilim dalı, kültür kuramlarını ve buna bağlı olarak kültürel evrim ve kültürel değişimleri inceler.
S
Kültürlerin yayılmasında en önemli etkenlerden biri olan dili örneklendirerek açıklar mısınız?
Kültürlerin yayılmasında ve etkileşiminde dilin önemi büyüktür. Kültür, dille ve diller arası alışveriş zenginliğiyle biçimlenir. Geçmişte çoğu kez egemen kültürlerin yani imparatorlukların- devletlerin dili yaygınlık kazanmıştır. 17. Yüzyılda, Fransa Krallığı, tüm Batı imparatorluklarını etkilemiş birçok sarayda Fransızca konuşulmaya başlanmıştır.
S
Bir kültürün değişim ve gelişim sürecinde bir kültürden öteki kültüre geçen öğeler nelerdir?
Gelişim ve değişim sürecinde bir kültürden öteki kültüre geçen öğeler tarım, mutfak ve beslenme kültürü, bilimsel buluşlar ve tekniklerdir.
S
Yazının kültür üzerindeki etkisini bir örnek vererek açıklar mısınız?
Örnek olarak arkeolojik kazılarda bulunan çömleklerde görülen yazılar verilebilir. Bu örnek dahilinde çömlekler üzerine yazılmış yazılar yoluyla Anadolu’da en eski kültürün Yunan Helen kültürü olmadığı söylenebilir. Arkeolojik yazılar her geçen gün prehistorik çağa ve sonraki dönemlere ait önemli bulgulara ulaşmaktadır. Bu bulgular insan ve insan topluluklarının birbirleriyle benzeyen ve ayrışan yönlerini göstermektedir. İnsanların ve toplumların birbirleriyle etkileşime geçerek değişime uğradıklarını da kanıtlamaktadır.
S
Bir kültürden öteki kültüre geçişlerde mimari, giyim kuşam gibi bazı alanlar daha hızlı benimsenirken eğitim ve teknoloji alanlarında daha yavaş olmaktadır?
Bu alanlarda geçişin yavaş olmasının en önemli sebebi üzerinde düşünme ve yoğunlaşma süreci gerektirmesidir. Bilimsel alandaki bulguların ve yeni teknolojilerin yaygınlık kazanabilmesi için önce felsefe ve düşünce alanındaki kültürel değişikliklerin yaygınlık kazanması gerekmektedir. Bu tür geçişler için zaman gereklidir eğer doğru bir geçiş süreci yaşanmazsa krizlere ve bunalımlara sebep olabilir.
S
Edebiyatın kültür alanına katkısı nedir?
Uluslararası boyutta tüm dünyada yayınlanan dünya dillerine çevrilen eserler topluluğu olduğunu düşünürsek kültür alnındaki katkıları sonsuzdur. Ünlü bilim adamı ve yazar Umberto Eco, matbaanın öncesinde de rulolar halinde olsalar bile kitapların var olduğunu belirtmiş edebiyatın bugün kitlelere ulaştığı biçimiyle insanlığın ortak hafızasından parçalar taşıdığını vurgulamıştır.
S
Sanat tarihinin kültürel alana katkısı nedir?
Dünya kültürel mirasını anlayabilmek için sanat tarihini bilme çok önemlidir. Örneğin mağara dönemi resimleri o dönemin garip inanç ve düşüncelerini dile getirmek için yapıldığından abartılı görünebilir. Ama böyle olması bile günümüzde birçok çağdaş sanatçıyı etkilemiştir.
S
Prehistorya nedir?
Yazıyı tarihin başlangıcı kabul ederek, yazıda önceki döneme tarih öncesi dönem yani prehistorya denilmektedir.
S
Prehistorya ismiyle adlandırılan dönemler hangileridir?
Tarih öncesi çağların ilki kabul edilen Paleolitik Çağ günümüzden yaklaşık iki buçuk milyon yıl ile iki yüz bin yılı kapsayan dönemdir. İkincisi olan Neolitik Çağ M.Ö 10.000-5.000 yılları arasındadır. Kalkolitik Çağ ise M.Ö 5.000- 3.000 yıllarını kapsamaktadır.
S
Tarih öncesi çağlarda insan yaşamında ve kültüründeki değişimler nelerdir?
Paleolitik Çağda yani eski Taş Çağında insanların taştan aletle yaptığı, bu taşların işlenebilir, yontulabilir taşlar olduğu bilinmektedir. Bu taş aletler o dönemin teknolojisi olarak düşünülebilir. Neolitik Çağ yani Yeni Taş Çağ Dünya uygarlığının temelidir. Evlerin yerleşmelerin bu dönemde olduğunu tarıma geçilerek yiyecek üretiminin ve çömlekçiliğin bu dönemde başladığını ve yemeklerin pişirildiği bilinmektedir. Kalkolitik Çağda yani Bakır Çağında köyler kentlere dönüşmeye ve kent devletleri doğmaya başlamıştır. Bu dönemde kent devletleriyle birlikte ekonominin merkez yönetim anlayışlarının ekonomik çıkar bölgelerinin de oluşmaya başladığı söylenebilir. Kültürel etkileşim ve kültürel çatışma için zemin artık hazırdır.
S
Bir kültür-uygarlığın oluşması için gerekli olan koşullar nelerdir?
Öncelikli olarak bir kentin varlığı, belli bir iş emek ve çabanın gerçekleştirilmesi, bir üretim olayına ulaşılması, bir yönetim sisteminin oluşturulması gereklidir. Bu koşullar sağlandıktan sonra komşu ülke ve kentlerle ticari ilişkiler, yazı ve dil dolaşımı, bilimsel bilgilerin gelişmesi, sanatsal, dinsel anıt eserlerin, vb. durumlar bir kültür-uygarlığın oluşmasını sağlar.
S
Uygarlıklar arasında yaşanan olumsuz olaylar kültür aktarımını sağlar mı?
Evet sağlar. Yıkımlar, facialar, savaşlar, kıyımlar sonrasında da kültür etkileşimi devam etmiştir. Meşhur Truva Savaşı buna örnektir ve gelişmiş güçlü bir kent devleti bu savaş sonrasında yıkılmaya başlamıştır. Yine Haçlı Seferleri ayrımcılığı, acıyı, yıkımı getirirken beraberinde Doğunun kültürünü batıya taşımıştır. Doğuda batıdan etkilenmiştir. Kentlerin güncel hayatına giren fastfood alışkanlığı, moda giyim tarzları bunun çarpıcı örneklerindendir.
S
Kültürün siyasal ve ekonomik sistemlerle ilişkisi nedir?
Bir çok toplumda siyasal ve ekonomik oluşumlar kültürün denetlenmesi gereken bir sistem olarak görmüşlerdir. Bazı davranış biçimleri ve yaşam tarzları kabul edilirken bazıları reddedilmiş ve yasaklanmıştır. Tarih, din kökenli rejimlerin, totaliter sistemlerin ve buna benzer birçok yönetim biçiminin kültürü baskı altında tutmaya çalıştıklarını göstermiştir. Politikalar kültürleri biçimlendirirken, kültürlerde politikaları biçimlendirmiştir. Rusça ve Rus kültürü yıllarca tüm Sovyet Cumhuriyetlerinde ve Doğu Bloku ülkelerinde birinci dil, seçkin kültür olmuştur.
S
Melez kültür nedir? Örnekle açıklayabilir misiniz?
Bütün kültürler tarihleri boyunca birçok kültürlerle alışveriş içindedir. Bu kendi kültürel özelliklerini tam olarak bırakmasalar da diğer kültürlerden etkilenmelerine neden olur bu şekilde melez kültürler oluşur. Örneğin Fransız denizaşırı departmanlarında yerli halk yerli halk Afrikalı olmasına rağmen Fransız yurttaşıdırlar. Ama bu onları sadece Fransız kültürüne sahip olduğunu göstermez. Hem yaşadıkları toprakların kültürü hem Fransız kültürüyle melez bir kültürlenme söz konusudur.
S
Göçlerin kültür etkileşimindeki rolü nedir?
Kültürel etkileşimde göç önemli bir yere sahiptir. Büyük keşiflerden sonra İngilizler, İspanyollar, Fransızlar sömürgeleştirdikleri ülkelere kendi istekleriyle göç etmişler, zaman içinde göç ettikleri yerlere uyum sağlayarak yerlisi olmuşlardır. Afrikalılar ise Amerika’ya köle olarak götürülmüşlerdir. Her iki durumda da göçler, yeni bir kültürü keşfetmeyi sağlamış aynı zamanda ezilmeyi ve hor görülmeyi de beraberinde getirmiştir.
S
Bir kültür içinde yaşayan farklı toplulukların kültürlerinden etkilenebilir mi?
Bir kültür içinde yaşayan farklı toplulukların inançlarından, adetlerinden, hayat tarzlarından etkilenir. Bazen bu etkileşimler çatışmalar doğursa da hiçbir kültür etkileşimden, değişimden ve çekişmelerden uzak duramaz.
S
Kültürün küresel etkileri nelerdir?
Dünya nüfusunun büyük bir kısmı kendi kültürlerinde uzaklaşsa bile kendi kültürlerine sarılma gereksinimi duymaktadır. İnsanlar gelişmiş ülkelerin kültürlerine hayranlık duyarken diğer yandan kültürel çeşitlilik içinde çelişkiler yaşamakta ve sert tepkiler verebilmektedir. Dünyada var olan geniş enformasyon sisteminin varlığı bireyi yeni kültürlere duyarlı hale getirmektedir. Bu durumlara dünya sanayi markalarının her yerde var olması, dünya dans türlerinin her yerde bilinmesini ve yapılmasını İnsanların çevre sorunlarına duyarlılıklarını, ortak amaç uğruna eylemlerini ve paylaşımlarını örnek verebiliriz. Modern iletişim teknolojileri sayesinde yeni kültürlerin tanınması yoluyla gidilmeyen yerlerin kültürleri tanınmaya ve ilgi görmeye başlanmıştır.
S
Kültürlenme nedir?
Kültürel bir etkilenme sürecinde bir kültür öteki bir kültürün etkisiyle evrim ve değişim geçirmeye başlarsa bu durumu kültürlenme olarak adlandırırız.
S
Egemen kültürün kültürlenmeye etkisi nedir?
Kültürlenme egemen kültür kimliğine bürünerek ulusal ve yerel kültürleri yok ediyorsa saldırgan bir özellik kazanmış anlamına gelir. Egemen kültürler bu şekilde zayıf kültürlere uzun vadeli şiddet uygulayarak öteki kültürleri yıkma ve yok etme girişimi gösterebilir. Güney Amerika da birçok yerel dil bu şekilde yok olmuştur.
S
Etnosentrizm nedir?
Bir topluluğun veya bir bireyin kendi kültürünün değerlerini yüce ve tek kabul ederek kendi değer sistemi ile yargılaması etnosentrizm (etnik merkezcilik) olarak adlandırılır.
S
Zenofobi nedir?
Yabancı korkusu, yabancı düşmanlığı
S
Etnosentrizm ve zenofobi arasında nasıl bir bağlantı vardır?
Etnosizm sonucunda korku kültürü oluşur zenofobi ortaya çıkar. Bu anlayış, başka kültürleri ötekileştirme ve aşağılama alışkanlığı yarattığı için günümüzde evrensel insan hakları çerçevesinde hukuksal açıdan takip edilmektedir. Gelişmiş Batı toplumlarının karılaştığı en ciddi sorunlardan biri göçmenlerdir.
S
Fernand Braudel kimdir?
Sosyal kültürel tarihlerin yazılabileceğini araştırmalarıyla kanıtlayan Fransız tarihçidir. 1902-1985 yılları arasında yaşamıştır
S
Fernand Braudel’in Akdeniz Uygarlıkları isimli eserinin konusu nedir?
İkinci Dünya Savaşı’nda esir tutulduğu Alman kampında yazdığı Akdeniz Uygarlıkları isimli eserinde, iklim gibi coğrafi yapıları, gündelik hayatın zorluklarını, gündelik hayatta kullanılan her türlü araç gereci tarihin öznesi yaparak incelemesi, tarihte alışılmış olan zaman ve mekan ilişkilerini altüst etmiştir. Yazılanlara göre Akdeniz bölgesinde kültürel siyasal vb. etkilenmeler açısından Akdeniz bölgesinin belli sınırları yoktur, sınırlar konudan konuya, kullanılan eşyalardan eşyalara göre değişmektedir. O topraklarda kültürler iç içedir.
S
Fernand Braudel’in Maddi Medeniyet ve Kapitalizm isimli eserinin konusu nedir?
Krallar, saraylar, savaşlar dışında kalan halkın, devletin varlığını nasıl sırtında taşıdığını, bunların hangi mekanlarda ve zamanlarda hayat zorluklarının devam ettiğini inceleyerek kapitalizmin varlığını ve yapılanmasını sorgular. 18. Yüzyıla kadar modern bir devletin olmamasından kapitalizmi sorumlu tutar.
S
Bozkurt Güvenç kimlik konusunu sorgularken ulaştığı sonuçlar nelerdir?
Kimlik sorununu sorgularken insanoğlunun yüzyıllardan beri Kimiz, kimlerdeniz, nereden gelmiş, nereye gideriz? sorularını yanıtlamaya çalıştığını ama yanıtların kişiden kişiye, toplumdan topluma, üstelik zamanla değiştiğini ama sorunun aynen kaldığını vurguluyor.
S
Kültür tarihinin bir bilim dalı olarak ortaya çıkışı hangi döneme rast gelmektedir?
Kültür tarihi çalışmaları yada kültür incelemeleri geçmişte oldukça yaygın olmasına rağmen kültür tarihinin bir bilim dalı olarak ortaya çıkışı 70 yıllardan itibaren olmuştur.
S
Kültür tarihi konuları nelerdir?
Kültür tarihi kurumları (işleyişini, bireylerle ilişkisini vb.) ele alabileceği gibi, toplumsal grup ve çevrelerin yaşam tarzlarını yani kent hayatını, eğlence, dans, müzik gibi etkinliklerini, ve kültür nesnelerini, yaşam tarzlarını etkileyen giyim, mobilya tarzı gibi moda davranışlarını konu edinebilir. Sonuç olarak bütün bu konuları temel başlıklar altında toplarsak, kültür incelemeleri, toplum, siyaset, ekonomi, felsefe yani düşünceler, toplumsal iletişim ve sanatın alanlarını içermektedir. Ayrıca ideoloji, ulus, etniklik, toplumsal sınıflar gibi kültürel konuları da içerir.
S
Bilimin gelişmesinin insan yaşamına ve kültürel gelişime katkıları nelerdir?
Bilimlerin gelişmesi insan düşünce yapısının evrimleşmesinde, kültürün çeşitlenmesinde ve zenginleşmesinde etkili olmuştur. Bu evrimi ilk çağlardan beri alet yapımı (teknoloji), evreni, doğayı ve varlıkları sorgulama (felsefe), gökyüzü olaylarını inceleme (astronomi), sağlık sorunlarını tedavi (tıp), ilk uygarlıklarla birlikte başlayan hesaplama ve çözümleme (matematik, geometri, fizik) yöntemleriyle gözlemleriz. Siyaset Bilimleri ise siyaset yönetim olaylarıyla ortaya çıkmış ve sonrasında kurumlar oluşmuştur. Psikoloji bilimi ise Antikçağ filozoflarında, İslam filozoflarında halüsinasyon, melankoli, kabus vb. konuları ile köklerini oluşturmuştur.
S
Kültür tarihçisi Peter Burke’nin kültür ile ilgili saptadığı gerçeklik nedir?
Burke, 1960’lı yıllardan 1990’lı yıllara doğru, kültürel incelemeler konusunda belirgin bir ilgi artışı olduğunu belirtmektedir. Bunun nedeni ise kültür teriminin çoğul olarak ve gitgide genişleyen bir anlamda kullanılması ve kültürel incelemelerin çeşitlilik göstermesidir.
S
Peter Burke’nin 1990larda yazmış olduğu kitapların konuları nelerdir?
Girişim kültürü, aşk kültürü, protesto kültürü, nezaket kültürü.
S
Bilim adamlarının saptamalarından yola çıkarak yeni bir tarihsel alan olan küresel tarih neleri esas almalıdır?
Dünya tarihinden farklı olarak, küresel eğilimlerin, küresel kurumların, küresel hareketlerin, küresel kriz ve sarsıntıların tarihini esas almalıdır.
S

Disiplinlerarası bir kavram olarak tanımlanabilecek kültür olgusu hangi bilim dallarının araştırma konusu olmuştur?

Kültür olgusunun, devlet, politika ve kamu alan›n› inceleyen hukuk, sosyoloji ve siyaset bilimleriyle, ahlak, inanç, gelenek, özgürlük, muhafazakârlık gibi konuların ayrıntılıca ele alındığı felsefeyle, güzel duyunun ifadesi olarak sanat ve sanat eserlerinin tarihini inceleyen arkeoloji, sanat tarihi, estetik bilimleriyle, ilkel toplumlardan günümüze, kültürün inanç ve ibadet dünyasında, ruhsal dünyam›zda ve bilinçaltı dünyamızda işgal ettiği yeri inceleyen ilahiyat, antropoloji, psikoloji ve psikanalizle bağlantısı çok güçlüdür.

S

Kültürel antropoloji olarak bilinen disiplinin incelediği konuları açıklayınız. 

Kültürel Antropoloji, kültür kuramlarını ve buna bağlı olarak kültürel evrim ve kültürel değişimleri incelemektedir. İnsanların ilkel dönemlerinden günümüze kadar çeşitli aşamalardan geçerek nasıl sürekli bir gelişme ve ilerleme gösterdiğini konu edinir. Bu evrim, kurallara, yasalara bağlı olarak ama bazen de bağımsız bir biçimde, zaman içinde aşamalar geçirerek gerçekleşmektedir. Ancak, bu gelişim ve değişim sürecinde, bir kültürden öteki kültüre geçen ö¤eler (tarım, mutfak ve beslenme kültürü, bilimsel buluşlar ve teknikler) yaygınlaşır ve bu yaygınlaşma sonucunda söz konusu öğeler o kültürde tutunmaya çalışır ve zamanla o kültür içinde kök salabilirler. Bundan dolayı toplumlarda kültürel benzerlikler vardır.

S

Edebiyatın kültüre yaptığı katkıları açıklayınız. 

Edebiyatın uluslararası boyutta tüm dünyada yayınlanan, dünya dillerine çevrilen eserler topluluğu olduğunu düşünürsek kültür alanındaki katkıları sonsuzdur. Ünlü bilim adamı ve yazar Umberto Eco, matbaanın öncesinde de kitapların var olduğunu (rulolar halinde) belirterek, edebiyatın bugün kitlelere ulaştığı biçimiyle insanlığın ortak hafızasından parçalar taşıdığını vurgular. Hatta bu ortak hafızanın içinden çok özel durumları seçerek insanlık hafızasına derinlik bile verir. Örneğin Cervantes’in Don Kişot adlı kahramanı kâğıttan bir kahraman olduğu halde, yaşayan birçok kişiliklerle özdeşleştirilmiş sanki var olduğuna inanılmıştır. Ayrıca dünyada yazılı iletişimin gelişmesinde edebi eserlerin işlevi büyüktür. Edebiyat eserlerinin bir başka önemli katkısı insanlık kültürünün benzer yanlarından çok farklılıklarını dile getirmesidir. Bir bakıma insanların farklı kültürlerden farklı kimlikleri yani "öteki"yi anlamalarına, belki de "öteki" olmalarına yardımcı olmaktadır. Bu bağlamda, edebiyat eserleri kültürlerarası iletişimde bir kültür köprüsü görevindedir. Çeviri eserler insanlar arasındaki iletişimi sağlar. Farklı coğrafyalar, farklı coğrafyaların kültürlerini kültürlerini keşfetmemizi sağlayarak insanları zenginleştirir. Merhamet ve sadakat hislerimizi sürekli yeniler. 

S

Siyaset kurumları kültürü nasıl etkiler? 

Kültürün insan hayatını düzenleyici bir değer olduğu tartışılmaz bir gerçekliktir. Ancak, kültürün siyasal ve ekonomik sistemlerle ilişkisi oldukça şaşırtıcıdır. Örneğin birçok toplumda, siyasal ve ekonomik erk, kültürü aynı zamanda denetlenmesi gereken bir sistemi olarak görmüş ve bu anlayışı pekiştirmiştir. (Eski Sovyet Cumhuriyetlerinde çok rastlanılan bir durumdu bu). Bazı davranış biçimleri ve yaşam tarzları onaylanmıştır, reddedilmiştir ya da yasaklanmıştır. (Güney Afrika Cumhuriyetinde siyahlar uzun yıllar Beyazların mekânlarından yararlanamamışlardır) Tarih, din kökenli rejimlerden totaliter sistemlere dek birçok rejimde kültürün baskı altında tutulmaya çalışıldığını göstermektedir. Bu da insanlar arasında eşitliğe dayanmayan ödüllendirmeyi, cezalandırmayı beraberinde getirmiş ve kültürün tarafsız gelişemeyebileceği tezini ortaya koymuştur. O halde politikalar da kültürü biçimlendirmektedir, kültürler de politikaları biçimlendirmektedir. 

S

Etnosentrizm kavramını ve olumsuz sonuçlarını açıklayınız. 

Bir topluluğun ya da bireyin kendi kültürünün değerlerini yüce ve tek kabul ederek farklı kültürleri kendi değer sistemiyle yargılaması (bu çoğu zaman küçümseme ya da tehlikeli görme şeklindedir) etnosentrizm (etnik merkezcilik) olarak adlandırılır. Bunun sonucunda korku kültürü egemen olur: zenofobi (yabancı korkusu, yabancı düşmanlığı) başlar. Bu anlayış, başka kültürleri ötekileştirme ve zaman zaman da aşağılama alışkanlığı kazandırdığı için günümüzde evrensel insan hakları çerçevesinde hukuksal açıdan takibat altındadır. Gelişmiş Batı toplumlarının karşılaştığı göçmenler sorunu en ciddi sorunlardandır.

S

Kültür tarihçiliği tarihin diğer alt dallarından yöntem biçimiyle hangi farklılıklar göstermektedir?

Kültür tarihi genel tarih anlayışından farklı bir yöntemi benimsemiştir. Bu da onun diğer bilim dallarıyla özel bir ilişki kurmasına neden olmuştur. Bu bilimlerin başında, elbette önce tarih gelmektedir. Ama kültür tarihi olayları tarih vererek kronolojik bir sıra izlemeyeceğine göre, doğrudan başta antropoloji ve sosyoloji olmak üzere coğrafya, psikoloji gibi bilim dallarıyla kurduğu yakın ilişki önem kazanmaktadır. Bu nedenle kültür tarihçileri olayların tarihsel özelliklerinin ötesinde, olayların psiko-sosyal boyutunu, olayların gerçekleştiği günlerde her kesimden dile getirilen tasvirlerin oluşturduğu yazılı metinleri, resimleri ve diğer görsel malzemeleri de yukarıda andığımız bilimlerin verileri ışığında analiz etmeye çalışarak bunların aynı zamanda sembolik anlamlarını sorgulamışlar ve bu şekilde bireysel davranışları ya da kolektif ritüelleri anlamaya çalışmışlardır. Burada sosyal ve ekonomik hayatın tarihi konusunda belgelenmek önem kazanmaktadır, çünkü günün teknolojisine koşu olarak oluşan yaşam tarzları, düşünme tarzları, hatta yürürlükteki ekonomik hayatın yarattığı bilinçaltısal durumlar bu belgelerin ışığında değerlendirilebilecektir. Buna düşünce tarihi, bilim tarihi, medya tarihi, edebiyat, sanat ve eğitim tarihlerinin katkısı kaçınılmazdır. Çünkü her tarih, ister ekonomi tarihi, ister sosyal tarih olsun, ister siyasal hayatın, ister sanatsal hayatın izlerini taşısın, sonuçta, bütün bunlar, insanların olaylara, durumlara, eylemlere tarzlara verdiği anlamların bir sonucudur.

S

Kültür tarihçisi Peter Burke'a göre son yıllarda kültürel incelemelere olan ilginin artmasının sebebi nedir? 

Burke, 1960’l› yıllardan 1990’lı yıllara doğru, kültürel incelemelere karşı belirgin bir ilgi artışı olduğunu belirtir. Bunun nedeni kültür teriminin çoğul olarak ve gitgide genişleyen bir anlamda kullanılması ve buna paralel olarak kültürel incelemelerin çeşitlilik göstermesidir. Örneğin iktisat kuramları ve sorunları çerçevesinde tüketim kültürü incelemeleri başlamış ama aynı zamanda bu konu kültürel psikolojinin de inceleme alanı olmuştur. 1990’larda, “girişim kültürü”, “aşk kültürü”, “protesto kültürü”, “nezaket kültürü” gibi konularda kitaplar yayınlanmıştır.

S

Küreselleşmeye paralel olarak ortaya çıkan küresel tarih kavramının, dünya tarihi kavramından farkları nelerdir?

Yeni bir tarihsel alan olan küresel tarih, dünya tarihinden farklı olarak, küresel eğilimlerin, küresel kurumların, küresel hareketlerin, küresel kriz ve sarsıntıların tarihini esas almalıdır. Oysa bilmekteyiz ki, küresel boyuttaki farklılıklar, benzemezlikler ve istisnalar, küresel çapta gelişmiş ülkeler ve geri kalmış ülkeler sorunu, bu küresel tarih anlayışının içinde işin kültürel boyutuyla ilgilidir.

S

Kültür araştırmalarında kültür felsefesi yaklaşımının önemi nereden gelmektedir?

Kültürel davranışların, etkileşimlerin özünü, yapısını ve gelişimini hem biçimsel hem düşünsel açıdan anlayabilmek, kuşkusuz bir kültür felsefesi tutumu gerektirecektir. Zaten ilk filozoflardan beri bu yapılmaktadır.

S

Kültür ve kimlik arasındaki ilişkiyi açıklayınız. 

Kültür etkileşimi, kültürleşme, kültür çatışmaları gibi konular çerçevesinde günümüzde önem kazanan tartışılan bir başka sorun kimlik sorunudur. Bu sorun hem bireysel kimlik hem ulusal kimlikle yakından ilgilidir elbette. Bozkurt Güvenç, kimlik sorununu sorgularken insanoğlunun yüzyıllardan beri “Kimiz, kimlerdeniz, nereden gelmiş, nereye gideriz?” sorusunu yanıtlamaya çalıştığını, ama yanıtların kişiden kişiye, toplumdan topluma, üstelik zamanla değiştiğini, ama sorunun aynen kaldığını vurguluyor. Gerçekten de günümüzde bile teknoloji ve bilimler o denli gelişmiş olmasına rağmen, birey olarak insan kimlik sorunuyla uğraşmaya devam ediyor, kısacası çağdaş insan kimliğini arıyor. Bu arayış da “ben şuyum ya da değilim şeklinde değil, özgürlüğünü aramak şeklinde gerçekleşiyor. 

S

Avrupa geçmişte oldukça gelenekçi muhafazakâr bir ülkeler topluluğu olduğu halde nasıl önemli bir ekonomik, kültürel, teknolojik, askeri ve siyasi güç olmuştur?

Avrupa, geçmişte oldukça gelenekçi muhafazakâr bir ülkeler topluluğu olduğu halde, acaba nasıl oldu da önemli bir ekonomik, kültürel, teknolojik, askeri ve siyasi güç oldu sorusu araştırılmaya değerdir. Ünlü tarihçi Fernand Braudel’e göre, Batı, 15. yüzyılın sonlarından itibaren dünya ekonomisinde merkez konumundaydı. Ekonomik gücünü yeni ortaya çıkan köle ticaretiyle sağlıyordu, çünkü kölelerin çalıştırıldığı Meksika Peru ya da Brezilya maden ocaklarından çıkarılan altın, gümüş, gemilerle İspanya limanlarına getiriliyor ve buradan tüm Avrupa’ya ihraç ediliyordu. Hatta Osmanlı İmparatorluğuna ve Uzak Asya’ya dek bile gidiyordu. Bu ekonomiyi ancak istilalar, savaşlar ya da büyük çaplı salgın hastalıklar sarsabilirdi. Nitekim öyle olmuştur. Moğol istilaları, uzun yıllar süren savaşlar, veba salgını tüm Batı Asya’yı ve Avrupa'yı neredeyse yok etmiştir. 

S

Kültürlenme kavramını tanımlayınız. 

Kültürel bir etkilenme sürecinde bir kültür öteki bir kültürün etkisiyle evrim ve değişim sürecine girerse bunu kültürlenme olarak adlandırıyoruz.

S

Kültür emperyalizmi kavramı nasıl tanımlanabilir?

Tarihin birçok döneminde egemen (dominant) kültürlerin varlığı ve etkisi geniş boyutlu olmuştur. Bugünkü adlandırmayla buna kültür emperyalizmi de denilebilir. 

S

Savaşlar kültürel etkileşime olan etkisini anlatınız. 

Tarih, kültürler arasındaki etkileşimlerin aynı zamanda şiddetli bir çatışma oluşturduğunu da gösterir. Söz konusu etkileşim, ne yazık ki facialar, savaşlar, kıyımlar sonrasında da devam etmiştir. Meşhur Truva Savaşı buna örnektir ve gelişmiş güçlü bir kent devleti bu savaş sonrası yıkım sürecine girmiştir. Yine Haçlı Seferleri ayrımcılığı, acıyı, yıkıntıyı beraberinde getirirken, Batı Doğu'nun kültürünü kendi yakasına taşımıştır. 

S

Bir kültür-uygarlığın gerçekleşmesi hangi ön koşullar sağlanmalıdır?

Bilimler araştırmalar göstermektedir ki, bir kültür-uygarlığın oluşması için öncelikli olarak bir kentin varlığı, belli bir iş emek ve çabanın gerçekleştirilmesi, bir üretim olayına ulaşılması, bir yönetim sisteminin oluşturulması (devlet, ordu, kent yönetimi) ön koşuldur. Bunu komşu ülke ve kentlerle ticaret ilişkileri, yazı ve dil dolaşımı, bilimsel bilgilerin gelişmesi, sanatsal, dinsel, anıt eserlerin vb yapımı izler. 

S

Kültür tarihçilerine göre kültürel birikim nasıl oluşur?

Kültürel birikim, kültür tarihçilerine göre işleme (enerji, tarım, madencilik, metalürji, av ve balıkçılık hep işlemeyle gelişmiştir), zanaat (tüketim eşyalarını ve bununla ilgili teknik sorunların çözümüne yardımcı olacak mekanik nesneleri üretme), dönüştürme (maddeyi fiziksel, kimyasal, teknolojik olanaklarla başka bir nesneye dönüştürme, örneğin sentetik nesneler gibi) ve nihayet yaşam alanını yani mekânı değiştirme (inşaat, mimari, ulaşım için yollar, çevre düzenlemesi) eylemleriyle oluşur.

S

Kültür sözcüğünün etimolojik kökeni nedir?

Kültür sözcüğünün Latincede ekip ürün almak, üretmek anlamına gelen “cultura” sözcüğünden geldiğini ve birçok dünya dilinde aynı sözcüğün kullanıldığını duymuşsunuzdur. Arapçada kullanılan ve Türkçemizde de rastladığımız “hars” sözcüğü de “toprağın işlenmesi” anlamına gelir. Yine Türkçede kullanılan “ekin” sözcüğü de “kültür” sözcüğüyle eşanlamlıdır.

S

Kültür kavramını tanımlayınız. 

Bilim adamları kültür kavramını tüm toplumsal grupları düzenleyen organik kuralları, düşünsel eğilimleri ve sanatları, gelenek, görenek, inanç ve adetleri, aletleri ve tüketim maddelerini, ahlaksal kuralları, insanların gerçekleştirdiği yetenek ve alışkanlıkları içine alan bütünsel bir olgu olarak tanımlarlar.

S

Günümüzde yeni kültürel biçimlere rastlamamızın sebebi nedir?

Dünyamız bugün iletişim araçlarının küresel çapta yaygınlaşmasıyla, ticari ve ekonomik ilişkilerini daha doğrusu stratejilerin hız kazanmasıyla yeni kültürel biçimlere tanık olmaktadır.

S

Jakob Burckhardt İtalya Rönesansı'nı konu edindiği kitabında nasıl bir metodoloji benimsemiştir?

Jakob Burckhardt İtalya Rönesansını incelediği çalışmasında sadece tarihin önemli bir döneminin belirgin özelliklerini (resim, heykel sanatını, mimarisini, vb.) ele almamış, dönemin temel ekonomik yapısını, toplumsal kurumlarını, toplumsal iletişim biçimlerini ve günlük hayatı da araştırmıştır.